+41
-1
evet nerede kalmıştık... bir süre daha selma ablayla ufak sevimli atışmalarımızı yaptıktan sonra karnımın guruldadığını hissettim. selma ablanında aç olması dışarı çıkmamız için büyük bir fırsattı. selma ablayla çıkıp otobüse atladık. bilen binler bilir dönerciler çarşısı vardır. oraya gittik. orada bir yere oturup döner falan atıştırdıktan sonra oradan kaleiçine sallandık. orada rakı içilen bir mekan vardı, adı şu anda aklıma gelmiyor amk ama güzel bir mekandı. oraya gidip selma ablayla tabağımıza mezemizi doldurduk ortaya bi 70lik rakı açtırdık. canlı müzik, rakı, konuşalacak, insanın derdinden anlayan bir abla. bir insan başka daha ne ister ki.
selma ablayla içerken tekrar ayşe mevzunu açtım.
-abla nasıl söyleyeceğim ben bu ayşeye neredeyse 1 ay oldu ve geçecek. bir akıl ver şu kardeşine. ayşeyide kaybetmek istemiyorum abla.
-bak paşam bazı şeyler oluruna varır. sen her şeyi gibtir et aç kendini , seni isteyen böyle de ister. kaybedecek tek şeyin karı kız olsun. sağlığını kaybetme sen.
-haklısın abla, gel sağlığımıza.
-aynen paşam sağlığımıza...