derken bayram gelmişti panpalarım. ev kalabalıktı amcamlar halamlar kuzenler. o sıralarda zombi gibi geziniyordum ortalıkta. neden derseniz ev kalabalık amcam muallaksii sabah 7 de uyanır herkesi uyandırır kahvaltıya akşama kadar gelen giden kesilmez uyuyamazsın akşamda bizim elemanlar köy konağına kağıt oynamaya çağırırlar sabah 4 e kadar kağıt oynarız. eğlenceli günlerdi lan. şimdi gittiğimde aynı ortamı yakalayamıyoruz amk vay la ne güzel günlerdi. gibtiredin şimdi benim duygusallaşmamı, bayramda böyle geldi geçti köye gelenler yavaş yavaş dağılıyordu panpalarım. Meryem Teyzeler bizim metehana beni çağırtmışlar bir akşam çay içmeye bayramın 4. günü köy bomboş gittim Semra abla Meryem teyze ve Nizam amca var bizim Metehan ve ben varım. Semra ablaya sen gitmiyormusun abla zütürebilirim dedim oda şekerim ben 15-20 gün burdayım Fidan ablanda gelecek dedi eyi dedim lazım olursak buradayız dedim. Semra ablada bana göz kırptı tabi canım benim deyip yanak aldı. amk ne oluyoruz lan dedim içimden. 2 sene öncede böyle bir ortamdaydık ama hiç bu hareketler yoktu dedim fazla giblemedim heralde özledi bizi hala o küçük çocuk olarak görüyor semra ablam diye. kalktık oradan. Metehan babanelerinde kalacakmış onlarda aynı köydeler korkar o muallak gerçi bende korkarım ama onu bıraktım akşam vakti gittim eve yattım amk. o gece ne kadar ısrar etsemde binler köy konağında toplanmadılar. ertesi sabah yaylaya çıkacaktık yatıp uyuyalım dediler. Viskimizi biramızı arabaya yükledik panpalarım. Babamın zulası vardı köye hemde yüklü zula bizim Umut babamla arkadaş gibidir bende öyleyimdir ama Umut'un istemesi daha doğru olur diye düşünerekten istedi ve babam benim ya istediğiniz kadar gençler dedi. bizde 2 100 lük Jack Daniel's ile 3 tane 6 lı bira paketini aldık düştük yayla yollarına. sabah kahvaltımızda bizi bir semaver, tereyağında kızartılmış bazlama, koyun yoğurdu(yüzde yüz organik umutların davardan) pekmez bekliyiordu. o yaylanın havasında öyle güzel oldu ki bırak dedim Umut gardaşımın babası Hüseyin dayıma. Bırak dayı kuzu çevirmeyi sürekli böyle yiyelim dedi oda olmaz yeğenim bukadar gencadamı burada tutmuşum dedi. Kestik ordan bi kuzu hemen yüzdü temizledi başladı kuzuyu çevirmeye. oturduk dana gibi yumulduk. Umutların köpeği banada kemik verirlermi acaba diyerek bekliyordu ama bizim hayvanlar kemik bile bırakmadı amk. Akşam çökmeden kontağa bastık ve yayladan Umutların dağdaki tarlaya indik. Orda bir klübe var babası her yılın bir döneminide hayvanlarıyla orda geçirir. Bir ailenin yaşayabileceği her yiyecek içecek mevcut. Kendi aldığımız tavuklarada oraya ateş yaktık başladık içmeye geceyi orada geçirecektik. Okadar içkiden bir damla bbırakmadı öküzler nasıl bünyeleri var hala şaşamadım. Hele bizim Umut ben az içerim der en çok o içer amkduğum.