1. 1.
    0
    Günler günleri kovalıyordu. Baharın bitişi yazın mevsimininde habercisi olan yaz tatili gelip çatmıştı. Karnelerin alınmasına az bir zaman vardı. Benimse aklımda Arap Mustafayı bir şekilde alt etme fikri hep vardı. Ona kardşı olan kinim ve nefretim geçmek bilmiyordu. Onun olduğu yerlerde hiç bir şekilde bulunmuyordum ve hiç bir şekilde dondurma yemiyordum. Fakat onu sürekli takip ediyordum. Yaptığı hareketleri. Genelde gittiği yerleri.

    Bu olay benim ruh halimde ciddi değişmelere sebep olmuştu zaten kavga etmeye ve kavgacılığa ilginç bir şekilde yatkın olan pgibolojimi, ciddi bir şekilde tetiklemiş olacak ki. Okulda bu kara lahanaların küçük versiyonlarını gördüğüm anda darbeler vuruyordum. Sürekli üstlerinde testler yapıyordum.

    Karınlarına yumruklar vuruyordum. Tekmeler atıyordum. Zaten bebeklikten dayak yemeye alışkın olan bünyelerini alt etmenin yollarını arıyordum.

    Yine bir gün ufaklıklardan Sedatı dövmeye başladım yanlışlıkla ne olduysa oldu dirseğim burnuna çarptı ve fırlamanın burnuna çarptı sedat kanlar içinde ağlayarak olduğu yerde kaldı. Hemen sedatların sınıf öğretmeni geldi, beni bilen bir öğretmendi

    -ne yaptın lan sen?
    - öğretmenim arkadaşlarla şakalışıyorduk sedatta bir anda çıktı karşımıza arada kaldı
    -ulan 3. sınıflarla mı şakalışıyorsun eşşek kadar herif oldun. Çık sınıfına bir daha görmeyeyim seni buralarda.

    günü dayak yemeden geçirmenin vermiş olduğu rahatlıkla geçirdim. Ilık bir bahar sabahanı daha uyanmıştık. Annem yine sabah kahvaltısı diye ekmekli yoğurdu ağzıma dayamış kusana kadar yedirmişti. Annemden ve o iğrenç yoğurttan kurtulmanın verdiği mutlulukla okula hoplaya zıplaya gitmiştim. Sınıfta ki arkadaşlarım genelde süt takımıydı. Sınıfımız 5/A genelde benim giibi süt çocuklarından oluşturulmuş sözde çalışkanlar sınıfıydı.

    Beden dersi gelip çatmıştı, yapacağımız maçta kimlerin oynayacağın, takımlarda kimler olacağını ta ilk dersten seçmiştik ve beden dersi başlar başlamaz hiç vakit kaybetmeden maça başlayacaktık. Tek sıkıntı bedenciden topu almaktı. muallak çocuklarına kaç defa aramızda para toplayıp top alalım maç yapmak için şu zütün peşinden koşmaylım dediysemde beni dinlememişlerdi.
    Sınıf öğretmenimizden bedenciden top almak için izin istedikten sonra. Bedencinin yanına vardık. Orta okulların beden öğretmeni oruspu serap jovoviche benzeyen bir karıydı. Ta o zamanlar ilgimizi çeken bir kadındı fakat derslerde gördüğümüz kadarıyla öğrencilere yaptığı işkencelerle daha öğretmenimiz olmadan gözümüzü korkutmayı başarmıştı.

    Her neyse topu aldık ve maç için okulun bahçesine yol aldık. Takımlarımız hazırdı zaten bi yazı turayla başlama işini hallettik. bi onlar gol atıyor bi biz atıyoruz derken tekrar tenefüs. Aslında mantıklı olan maça ara vermekti fakat kıran kırana geçen bir maç içinde bunu akıl edememiştik.

    Oynarken bizim Çamur Mustafa belirdi sahada. Hiç sormadan etmeden topa atıldı aldı. tuttu çocuğun tekini sen hangi takımdansın lan dedi. çocuk bu takıımdanım abi bunlar bunlar var takımda. Bilgileri verdi sorduğu çocuk abdullah maalesef benim olduğum takımdaydı 10 dakikalığınada olsa Arap oruspusuyla aynı takımda oynamak zor olacaktı.

    Defansa çekildim ve buları izlemeye başladım. Bizim serseri Arap iyi top oynuyordu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster