çok kasıyodu kız beni anlatamam. bu mesaj olayları hele acayip fazla kasıyodu. neyse abi okuldan çıkınca öğlene doğru beni aradı aysun nerdesin aşkım diye. nerde buluşalım dedim. anıtpark iyidir dedi zaten yakın okula. on dakkaya ordayım dedim. meydanda buluştuk. gittik bi kafeye oturduk. masaya bi kitap koydu. baktım iskender pala. oha nerden buldun bunu dedim. ya hoca söyledi ya herkes bi kitap okuycak sonra sınıfta anlatıcaz falan haberin yok mu senin dedi. yok ya nerden biliyim ben dedim. öyle dedi onun için aldım ama çok güzel bi kitap iskender palanın bayadır almak istiyodum çıktığından beri ama bi türlü fırsat olmadı dedi. iskender palayı seviyorum deme şimdi bana dedim. ya sen ne diyosun hastasıyım ben divan edebiyatının dedim. elimi uzattım tokalaşmak için. seni tebrik ediyorum. gerçekten sanırım beni kendine ebediyen aşık etceksin ama olsun ben bu riski alıyorum dedim. saol canım saol dedi böyle tezahürata gerek yok gibisinden. abi iskender pala okuyan ve severek bilerek okuyan bi kız görürseniz direk yapışın. öyle elif şafaktan aşk romanını alıpta göstere göstere sağa sola koyan kızdan hayır gelmez. kezbandır o kız. yanaşmayın. gördüğünüz yerde kaçın. kaçacak imkanınız yoksa yeri kazın içine girin. daha da olmadı buzu kırıp içine girin amk. o derece yani. o kızlardan her türlü pislik gelir. aşktan soğursunuz .öyle aforizmalar atarlar ki böyle yani ona yaranmak için zütüne kıl olsanız yetmeyecek gibi hissedersiniz. ya gibtir git der mantığınız ama kalbiniz sanki bi gibmiş gibi inanmak ister söylediklerine. başlar bide böyle şiirsel şiirsel " ya diyo ya orda görmek seni suda , suda görmek seni falan diye bi anlatışı var ayy valla inanamıyorum nası bi kalem nası bi ruh yazabilir bunlarığğ" diye. kalın lahmacun küreğiyle ensesine vurup ruhunu dökesi gelir insanın ayacıklarına. neyse abi biz orda iskender paladan bir girdik muhabbete. od'dur şah sultandır, katre-i matem'dir falan. divancılardı şiirdi şuydu buydu derken ikibuçuk saate yakın sadece sohbet etmişiz kaç tane kahve içmişiz haberimiz yok. ciğerimiz solmuş kahve içe içe. dedim yemek yemeye fırsat kalmadı heralde. aynen öyle oldu yaa dedi gülerek. napalım yiyelim mi bişey gitcekmisin dedim. gidiyim ya artık kalkalım başka zaman yeriz geç olmadan dönüyüm işlerim var dedi. tamam hayatım o zaman öyle yapalım dedim. hesabı ödedim mekandan çıktık. dediğim gibi abi aysun biraz daha zorlasa beni kendine aşık edicekti. ki niyetim bu ferideyle duygudan bi an önce ayrılıp aysunla güzel bi ilişkiye devam etmekti. ama nitekim ki öyle olmadı.