+1
Farklı adlarla işaret edilse de o hep aynı varlıktır. O Allah'tır. Bizim madde ve gerçek dünya diye varsaydığımız şey beynimizdeki elektrik sinyallerinin yorumlanmasından başka bir şey değildir. Yani dışarda değil beynimizin içinde birkaç santimetre küplük alanda yaşarız. Orda doğar, büyür ve ölürüz.( Bu konuyu google'da meddenin gerçeği diye aratıp bulabilirsin). Bizler asla gerçek maddeye ulaşamayız. Çünkü hep bir kopya evrende var oluruz. Mesela şu an bedenini odanın içinde görüyor olman senin gerçekte odanın içinde var yapmaz. Çünkü Vücüdunun görüntüsü de odanın görüntüsü de beynin görme merkezinde oluşur. Derinlik algısı yaratan da beyindir. Peki soru şu, bizler asla asıl maddeye ulaşamıyorsak onun varlığından emin olabilir miyiz ? Tabiki de olamayız. Matrix filmini hatırlayacaksın, beyne gönderen yapay sinyallerle insanları dünyaları inşa ediliyor. insanların bundan asla haberi olmuyor. Kısacası, bizde de durum aynı olabilir mi ? Neden olmasın ? işte olay burda başlıyor. Evren dediğimiz varlık -vehimsel varlık- Allah adıyla işaret edilen o yüce zatın sonsuz ilminde sonsuz kudretini harekete geçirerek kendini seyretmesinden farkli bir şey değildir. Bu ana bilgilerin ışığı altında DiN denilen sünetullah düşünülüp değerlendirmeli. Bu fefkalede sistem kulluk idrakinde yaşanmalıdır. Vesselam