0
Evet, Hallac- Mansur adındaki eleman Allah'lığını ilan etti. Peki, yukarıda dediklerimi hatırlayın şimdi. Size eğer her şey Allah ise her şeyin iyi olacağını söylemiştim. Tasavvuf ve ruhçuluk düşüncesine göre bu hayatta "kötü" olanlar aslında "kötülük rolünü üstlenen gerçek iyiler"dir. Bu sebeple Hallac-ı Mansur sık sık Şeytan'ı över. Evet Hallac, iblis'e övgüler yağdırır, zira iblis de tıpkı her şey gibi Allah'ın bir parçasıdır. Yani Hallac'ı Mansur da Allah'tır, iblis de Allah'tır, gülünce aniden burnundan balon şeklinde fışkıran sümük de Allah'tır. Şimdi sabırla okuyun bu kısmı, bu düşüncenin nasıl iğrenç olduğunu, mantık örgüsünü kurarak anlayacaksınız:
Kuran'a göre iblis'in Adem'e isyan etmesinin sebebi "kibir"dir. Allah, insanı yaratır ve iblis ise insandan daha üstün olduğunu iddia ederek, sırf boş bir hırs ve kibirle Allah'a isyan eder. Fakat Hallac, iblis'in isyan etme sebebini şöyle açıklar:
Tanrı ona buyurdu: «Secde et!» O da şöyle dedi:
«Senden başkasına secde etmem.» [7]
Hallac tamamen kafasından senaryo üreterek Kuran'a eklemeler yapar ve iblis'in "ben Allah'tan başkasına secde etmem" bahanesiyle Adem'e secde etmediğini iddia eder. Oysa Kuran'a göre durum şudur:
"Allah buyurdu: 'Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?' iblis dedi: 'Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.'" (Araf 12)
Apaçık ortada di mi? Kuran'a göre iblis, insanı kıskanarak kibirlenir. Ve tarihteki ilk ırkçılık örneğini verir bize: "Ben insan'dan daha üstünüm, çünkü insan çamurdan yaratıldı, ben ateşten yaratıldım". inanın bana, bunun beyazların zencilerden üstün olduklarını iddia etmelerinden hiçbir farkı yok, altında yatan duygu tamamen aynıdır: Kibir ve boş gurur, yani hiçbir çaba sarfetmeden sahip olduğun yaratılış/doğum özelliğin ile üstünlük iddia etmek. Kuran'a göre gerçekten de insanlar birbirinden üstündür, fakat bu üstünlük yaratılıştan/doğumdan gelen özelliklere dayalı değil, özgür irade ile yapılan eylemlere dayalıdır. Ve tabi ki üstünlük de kişinin kendi çabasıyla yaptığı iyi işlere dayalı olduğundan, kimin kimden üstün olduğunu da tek bilen Allah'tır.
Gelgelelim Hallac, Şeytanın avukatlığını yaparak iblis'i "asil" ilan eder. Bakın devamında şunları söyler Hallacı Mansur [8]:
"Yüceliğin
onuru konusunda iblis'le ve Firavun'la konuştum. iblis
dedi ki 'Secde etseydim, onurlu adımı yitirirdim.’ Firavun
ise, şöyle dedi: 'Bu Haberci'ye inansaydım, onurlu
katımdan aşağı düşerdim.'"
iblis, Adem'e secde etmemekle onurlu bir davranış sergilemiştir Hallac'a göre ki bu düşünce daha sonra Yezidiliğin temelini oluşturacaktır. Aynı mantıkla Allah'a isyan eden ve Musa peygambere inanmayan Firavun da çok asildir Hallac'a göre. Hatta Hallac hızını alamaz ve şunları söyler Tavasin adlı kitabında:
"Yoldaşım ve öğretmenimdir, iblis'le Firavun" [9]
Şimdi bak hacı, insanlar soyut kavramlardan pek anlamıyorlar, "iblis'le Firavun'u övmüş adam, ee kime ne zararı var bunun" gibi algılanıyor bu durum. Bunlar öyle basit, zararsız düşünceler değildir. iblis'i ve Firavun'u yüce varlıklar ilan edip övmek ne demektir sen biliyor musun? Gel bak, az çalıştır saksıyı. Firavun dediğin adam nedir, kimdir, ne yapar da Allah tarafından cehenneme atılır? Kuran'a bakalım:
"Sizi Firavun hanedanından kurtardığımızı da hatırlayın. Hani, onlar size azabın en çirkiniyle kötülük ediyorlardı: Erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınıza hayasızca davranıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yokluyorlar/kadınlarınızı hayata salıyorlardı. işte bunda sizin için, Rabbinizden gelen büyük bir ıstırap ve imtihan vardı." (Bakara suresi, 49)
Firavun, cinayet işleyen, tecavüz eden bir adamdır Kuran'a göre. E al sana Özgecan'ın katilleri işte. Firavun için "yoldaşım, öğretmenim" diyen Hallac-ı Mansur'a göre ve Hallac'ın yolundan giden Mevlana'ya göre Özgecan'ın katilleri de Allah'tır. Yaptıkları kötülük değildir. Çünkü kötülük diye bir şey yoktur.
Peki Hallac'ın "yoldaşım ve öğretmenim" dediği iblis kimdir, nedir? iblis de insanlara kötülük yapmalarını fısıldayan lavuktur. Al sana adam öldürmek, hırsızlık yapmak, ırza geçmek, yalan söylemek ve aklına gelen tüm kötülüklerin yüceltilmesi... Tüm bunlar aslında kötülük değildir tasavvufa göre. Bunlar insanların "tekamül"üne yani "ruhani evrim"ine katkıda bulunan sınavlardır ve aslında çok faydalıdırlar. O sebeple bizim "kötü" dediğimiz kişiler kötü rolünü üstlenen gerçek "iyi"lerdir ve bizim "kötülük" dediğimiz eylemler aslında gerçek "iyilik"lerdir. Hallac'ın iblis ve Firavun'u övmesinin sebebi budur.
Anladın mı şimdi "her şey Allah'tır" gibi masumane gözüken saçmalığın ciddi sonuçlarını?
Sevgi, barış, aşk kılıfıyla; sadece yüzeysel bilgilerle hayat görüşü edinen denyo kesime hitap eden bu görüşün kötülüğü öldürme yöntemi; her şeye iyi demektir, her şeye iyi demenin tasavvufi yöntemi de "her şey Allah'tır" demektir. Zira Allah apriori olarak iyidir ve her şey Allah ise, her şey iyi olur, Oysa kötü, ona iyi denilerek yok edilemez. Kötüye iyi demek, kötülüğün en büyüklerinden biridir. Gerçek iyi ve gerçek adalet; iyi ile kötü arasına keskin çizgiler koymaktır, onları bir görmek değil.
"Her şey Allah'tır" veya "Her şey Allah'ın bir parçasıdır" düşüncesinin yarattığı şeytani sonuç işte budur.
Peki, her şey gibi kendisinin de Allah olduğunu söyleyen Hallac'ı ve onunla aynı fikirde olan Mevlana'yı gördük. Kuran bu kişiler için ne der?
Tümünü Göster