+41
*
-evet karı gibiyim, anlatır mısın lütfen. dedim
-karı gibiysen sır da tutamazsın şimdi sen, gider ablana yetiştirirsin, o yüzden anlatamam. dedi
-neyi ablama yetiştiririm. dedim
-beni işe almadıklarını. dedi
-neden almadılar. dedim
-başkasını bulmuşlar. dedi
-vay yavşaklar, cuma günü için sözleşmemiş miydiniz siz. dedim
-çarşamba gidecektim. dedi dudağını büzerek.
-bana yalan söyledin o zaman. dedim
-biraz. dedi
sırf ablamın yanında kalabilmek için daha başlamadığı işinden olmuştu aysel.
"vay amk" dedim içimden.
"hayatımızdan gibtir git" dediğim kız ablamı yalnız bırakmamak için işinden vazgeçmişti.
aysel 2. defa utandırmıştı beni.
yemin ediyorum kızarmıştım beyler.
-ablana söylersen mahvederim seni. dedi
-peki. dedim üzgün üzgün.
-afferin. dedi
bi süre sessiz kaldık.
-eeee sen ne diyecektin. diye sordu aysel.
bu son olaydan sonra "bırak peşimi aysel" de denmezdi ki amk.
dense bile açık konuşuyorum o züt yoktu bende beyler.
-önemsiz bi şeydi. dedim
-pek sanmıyorum ama hadi bakalım öyle olsun. dedi
belki de söyleyeceğim şeyi tahmin etmişti, kim bilir.
2. biralarımız da bitmişti.
aysel'in de onayıyla kalktık masadan.
her ne kadar hesabı ödemek için mücadele verse de verdirtmedim tabiki de.
arabaya bindik.
aysel'in gönlünü alma görevi başarıyla tamamlanmıştı.
bölümü geçmem için gereken son görev eylül'e yakalanmamaktı.
arka ara sokaklardan gidiyordum aysel'in evine.
-amma da korkaksın be olum. dedi
niyetimi anlamıştı.
-burdan daha yakın. dediysem de o da bizim mahallenin kızıydı amk.
yalan söylediğimi anlayarak güldü.
ben de anladığını anladığımı belli edercesine güldüm istemsizce.
aysel'in evine gelmiştik.
-teşekkür ederim. dedi
-ne için. dedim
cevap vermedi. bi süre gözlerimin içine baktı. kitlendim kaldım. kaçıramadım gözlerimi. güldü.
ve indi arabadan.
kendimi eylül'ü aldatmış gibi hissetmiştim amk.
harbiden de kötü olmuştum bir an.
aysel eve girdikten sonra toparladım kendimi.
cebimden telefonu çıkartıp eylül'ü arayacaktım ki sonra bu sabah yaşadığımız emre muhabbeti geldi aklıma.
mecburen geri koydum telefonu cebime.
2 tane içmiş de olsam hafif çakır olmuştum.
bu şekilde işe çıkamazdım.
eylül'ün yanına gitsem "nerde içtin, kimle içtin" bi ton soru, bu sefer yalan söylemek zorunda kalacaktım.
sürdüm arabayı cemil oto'ya.
Tümünü Göster