+43
-1
*
hiç konuşmadan öylece kalakaldım.
yanlış duymuş olmak için yalvardım yukardakine ama,
eylül'ün ağzından çıkan "emre" kelimesi beynimin derinliklerinde yankılanıyordu hala.
telefonu kapatamadım bile,
tam bir mal olmuştum o an.
kısa süre sonra kapandı telefon.
ne yapacağımı, ne diyeceğimi ve hatta ne düşüneceğimi bile bilememiştim o an.
hiç bir şey yapmadan çaresizce bekledim öyle.
ne kadar zaman geçti bilmiyorum.
sağ ön camı tıklattı biri.
göz ucuyla baktım.
eliyle camı açmamı işaret ediyordu.
hiç bir şey yapmamıştım yine.
herif daha fazla dayanamayıp kapıyı açtı ve
-bilader çalışıyor musun, boş musun? dedi
cevap veremedim lan beyler, yemin ediyorum beynim durmuştu.
hiç bir komut vermiyordu vücuduma,
herif sorduğu soruyu 1-2 defa daha tekrarlayıp cevap alamayınca,
-mal mıdır nedir amk. diye sinirlenerek kapıyı çarptı.
herif haklıydı ben de maldım.
tam emin değilim ama belki bi yarım saat sonra tekrar çalıştırdım arabayı.
nereye gideceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu.
dönüp cemil ustanın omzunda mı ağlamalıydım, gidip emrenin ebesi mi gibmeliydim, gidip eylül'ün ağzına mı sıçmalıydım...
bilmiyordum.
öyle boş boş sürdüm arabayı.
yola bakıyordum ama boş bakıyordum.
o an kaza yapmadıysam bir tek yukardakinin sayesindeydi.
o an yüzüme bakmıştı, daha çekilecek çilem vardı.
öyle böyle derken mahalleye gelmiştim.
çalışacak durumda değildim ama gidecek yerim olmadığından arabayı durağın önüne çektim ve çardağa geçtim.
diğer taksiciler içerdeydi.
dışarda tek başıma oturuyordum.
hava soğuktu ama içerdeki taksicilerin "ne lan bu hal" sorularına maruz kalmamak için girmemiştim içeri.
aradan belki 1 saat geçmişti.
benim taksinin önündeki 3 taksi de gitmiş sıra bana gelmişti.
bir süre sonra rüstem abi seslendi içerden.
-ömer fırla, aşağı mahalle, eczanenin önü. diye adres verdi rüstem abi.
cevap vermeden kalktım yerimden.
bindim arabaya.
arabayı sürdüm.
ama rüstem abinin verdiği adrese değil direk eylül'ün evine gidiyordum.
alacağım cevaptan korktuğum için yavaş sürüyordum arabayı.
ama zaten yakın olan evin önüne gelmem ne yazık ki uzun sürmemişti.
bahçe kapısının önüne park ettim arabayı ve indim aşağı.
yavaş adımlarla bahçe kapısından içeri geçtim,
evin kapısının önüne geldim.
kapıyı çaldım.
açan olmadı.
biraz bekledikten sonra yine denedim ama sonuç değişmedi.
tam arabaya dönmüştüm ki bir mesaj sesi duyuldu yakınlardan.
Tümünü Göster