Olayı yaşadağımda 13 yaşındaydım.
Yazları babamın ailesi ile yazlığa gider üç ay kalırdık. Biz çocuklar için iyi bir tatil, aile büyükleri içinse kışlık erzaklarımızın temini için güzel bir fırsattı. Bu çiftlik babamın dedesinin doğduğu evmiş, yani yüz yıllık tam bir ata yadigarıydı.

O gece uykumdan çok susamış olarak uyandım. Ev işlerıne ve bize bakan Emine teyze'ye seslenmeme rağmen uyandıramadım. Sesime benden bir yaş küçük kuzenim uyanmıştı.

Birlikte aşağı inerek su içtik, tam yukarı çıkacaktım ki mutfağın yanındaki killer odasına bahçeye açılan kapısında yaşlı amca gördüm.

Tahta'dan yapılmış sedirin kenarına oturmuştu.Kim olduğunu bilmediğim halde hiç şaşırmadım, çünkü civar köylerden ekinlerimizin toplanması için her zaman işçiler gelir, sabahın erken saatlerinde babannemin, uygun görürse işe almasını beklerlerdi.

Devdıbını bekleyenler kendini belli etsin ona göre yazıyım