/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 3301.
    +55
    *
    ablam zaten karnında ölecek bir bebeği doğurucam diye ısrar edemeyecekti.
    şu an size anlatmam imkansız beyler ama
    tarifsiz bir rahatlama ile tarifsiz bir huzursuzluğu aynı anda yaşadığınızı düşünün.
    işte öyle garip bir duyguydu amk.
    hasteneden çıkmıştık.
    arabaya bindiğimiz gibi ablamın evine doğru sürdüm.
    eniştem anahtarla açtı kapıyı.
    ablam ev işleriyle uğraşıyordu.
    bizi görünce şaşırmıştı.
    2-3 muhabbetten sonra asıl mevzuya girmek için yeltendi eniştem.
    -doktordan geliyoruz biz. dedi ablama.
    -ne için. dedi ablam anlasa da dalga geçer gibi gülerek.
    -verdiğin kararı doktora danışmak için. dedi eniştem.
    ablam artık saklamıyordu.
    hatta rahatlamışa bile benziyordu.
    -eee? dedi ablam.
    -kararından vazgeçmelisin. dedi eniştem.
    -yapamam. dedi ablam.
    -yapmaman bi şeyi değiştirmeyecek, bir hiç için hayatını riske atmana izin veremem. dedi eniştem.
    -bir hiç dediğin çocuğumuz, bizim çocuğumuz. dedi ablam gözleri dolarak.
    -hiç doğmayacak çocuğumuz. dedi
    -konuşma böyle. dedi ablam ağlamaya başlayarak.
    normalde eniştem şimdiye çoktan koşmuş ablama sarılmıştı ama ilk defa o kadar kararlı görmüştüm onu.
    -aldığın ilaçlar zaten bebeğin karnında yaşama ihtimalini bitirmiş durumda,
    o hastanede ilk gün imzaladığımız kağıtlarda verdilk biz bu kararı,
    şimdi istesen de dönemezsin. dedi eniştem sesini yükselterek.
    ablam öfke dolu gözlerle enişteme baktı.
    -bana destek ol. dedi ablam.
    -olamam, seni kaybetmeyi göze alamam. dedi
    sesi iyice yükselmişti.
    başka bir zaman ablama böyle bağırsa rahat duramaz,
    dalardım belki ama o an o kadar haklıydı ki.
    ablamı kaybetmeyi ne o ne de ben göze alabilirdim.
    eniştemi sonuna kadar destekliyordum.
    eniştem doktorun söylediklerini tekrarladı.
    -anlamıyor musun, bebeğimiz zaten ölüyor, kürtajdan kaçmak çözüm değil, o ilaçlar bebeği beslemene izin vermiyor, anla artık. dedi yerinden sinirle kalkarak.
    ardından ablam da kalktı ayağa.
    önce sakin bir şekilde eniştemin omuzlarından tutarak onu kalktığı yere oturttu.
    sonra içeri geçti.
    ben önce "kafa dinlemek için belki de kaçmak için içeri geçti" diye düşündüysem de
    elinde bir poşetle geri geldi ablam.
    siyah eczane poşetlerindendi.
    poşeti eniştemin kucağına bıraktı.
    bi kaç tanesi yere düşmüştü poşetteki ilaçların.
    yere düşen ilaç kutularının hiç biri açılmamıştı.
    eniştem merakla poşetteki diğer ilaçlara attı elini.
    çıkarttığı iki şişe hapın da kapağı ilk günki gibi koruyucu şeridiyle beraber duruyordu.
    bu saatten sonra bize sadece doğuma gün saymak ve o güne kadar dua etmek kalıyordu...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +11
      ilk şuku
      ···
    2. 2.
      +18
      herif ben daha partı yazmadan şukuladı amk
      ···
      1. 1.
        +5
        öyle reis :D
        ···
   tümünü göster