+51
-1
*
mal gibi kalmıştım öylece.
inanmak istemedim önce.
"şaka yapıyorum de" diyen gözlerle baktım Eylül'e.
yerinden doğrularak gözlerime baktı gayet ciddi.
şaka yapmıyordu.
sıkıntılar bitmiyor üzerine her gün bi yenisi daha ekleniyordu.
-ablam mı söyledi. dedim
"evet" dercesine kafasını salladı üzgün üzgün.
-ne dedi. dedim
-aslında o bişey demedi ben yakaladım. dedi
-neyi yakaladın. dedim
-yemek hazırlamıştım, ablanı çağırmak için odasına gittiğimde gördüm ablanı. dedi
-eee? dedim merakla.
-yatağın üzerinde bebek kıyafetleri vardı. dedi
-belki bizim eskilerimiz falandır, öyle duygulanmıştır da çıkartmıştır. dedim
-yok yenilerdi, Aysel almış. dedi
aklıma Aysel'i çarşıya son zütürmem geldi.
elinde bir sürü poşet vardı.
her seferinde aldıklarını bana gösterirdi ama bu sefer göstermemişti.
o an dikkatimi çekmemişti ama şimdi taşlar yerine oturuyordu.
"aklını gibeyim aysel" dedim içimden.
eylül anlatmaya devam etti,
-ben görünce ablan önce bi panik oldu, sonra gizleyemeyeceğini anlayınca mecburen başladı anlatmaya. en başından beri buymuş fikri zaten. ama tepkinizi tahmin ettiği için söyleyememiş kimseye. aysel'le başbaşa kaldıklarında konuşmuş ablan. dedi
-hadi aysel manyağını anlıyorum da sen bi şey demedin mi? dedim
-ne diyim ki ömer koskoca insan, ayrıca çok kararlı."allahın verdiği canı ben nasıl alayım, onu hissediyorum içimde, böyle bir şey yapamam" diyor. dedi
-eniştemin haberi var mıdır acaba? dedim
-elbiseleri geri sakladığına göre sanmam. dedi
normal şartlarda bi kaç gün sonra kürtajı vardı ama şimdilik o kürtaj hiç gerçekleşmeyecek gibi görünüyordu.
kendimi çok çaresiz hissettim yine.
ablama gitsem konuşsam ikna olmayacaktı, biliyordum,
enişteme söylesem adam zaten bu konularda hassas,
karıma bişey olucak diye panik olacak.
"vay amk" demek kalmıştı bana geriye.
aysel'den almam gereken intikamların sayısı 2'ye çıkmıştı.
oturduğum yerde daha faza duramadım ve "yarın görüşürüz" diyerek ayaklandım.
eylül de gelmek istesedi ama,
"cemil usta'nın yanına gidicem" diyerekten durdurdum onu ve çıktım evden.