Ormanin derinlikleri dogru ilerledik. Zaten agaclar baya sık. Agaclarin icinden gecerken bi su sesi calindi kulaklarima derinlerden. Oyle derin derin akmiyo ama akan bi su var yani. Yakinlarda bi.nehir veya bi su havzasi falan var heralde diye dusundum. Hizli hizli gidiyo bu tabi. Yetisemiyorum arkasindan. Yavas biraz yav beni unutma diye arkasindan kosturuyorum. Oda temelli deli dumrula bagladi yetisirsiiiiin falan diye kosturuyo yavrum dagin yuzune dogru. Yukseklik vardi onumuzde. O bi cirpida tirmandi orayi. Ben erkek halimle gurur yaptim bende cikarim diye. Yellendim soyle bi atladim diye. Cimenlerden kaydim gittim asagi dogru. Halime guldu yukardan. Amk bende kendi kendime guldum icimden. Ilk defa gulumsedigimi farkettim o an. Ama huzurlu mutluydum birazda olsa. Toparliyodu beni. Guc bela ciktim tabi o tepecigin uzerine. Tam ormanin icinden gecen kucuk bi irmak gibi bi su var. Akiyo asagi dogru yesilliklerin icinden. Tepenin durumu cok guzel. Tamamen daglari goren bi yere konum almisiz. Yanimizda su sesi. Cimenlere yayildi bu. Arkasinida agaca yasladin yanini gosterdi banada. Gel otur soyle diye eliyle. Bende coktum. Hayran kaldim. Bi kac dakika orda durup manzarayi seyrettik. Otlarla falan oynarken etrafa dalip gittim. Su sesi gercekten huzur veriyodu insana. Bi yandan su bi yandan sislerin arkasina saklanmis gunes. Bi yandan soguk donuk duran bi hava. Hafiften serince. Onumuzde yemyesil daglar ve hurriyet gibi memleket. Nazimin degisiyle. Gercekten harika bi manzaraydi. Karadeniz bu iste amk. Doga bu huzur yasam bu. Cok sık gelirmisin buraya dedim. Haftada bi kez mutlaka ugrarim dedi. Burasi benim mabedim. Bu su sifali bi sudur biliyomusun dedi. Nasil yani dedim. Bu su oyle icmeyle falan sifa vermez. Bu suyun sesi sifadir. Akar gider boyle ormanin icine dogru. Nerden geldigi ve nereye gittigi bilinmez dedi. Soyle bi baktim. Harbiden baya uzundu ve otlsrin arasinda kaybolup gidiyodu actigi yarigin icinden. Oyle buyuk bisey degildi zaten. Ufa bi su yatagi gibiydi daha cok. Inceden sariltisi vardi sadece kulaklara calinan. Siir gibi bi anin ortasindaydik. Gel yanima dedi. Iyice sokuldum. Saclarinin kokusunu hissettim tekrar. Gercekten ask kokuyodu saclari. Anlatamayacagim derecede guzeldi saclarinin kokusu. Herneyse elimi tuttu. Gogsune goturdu. Gogsunun ustune ellerinin avuclarnin icine aldi. Gozlerni kapat dedi. Kapattim. Heycanlanmaya baslamistim. Dinle simdi dedi. Sadece dinle dedi. Suyun sarkisina kulak ver falan diye sairane takiliyo. Banada garip geldi lan suyun sarkisi ne amk. Akiyo iste su. Birak dnleyim adam gibi ne tribe sokuyosun. Ama harbiden bi kulak verdim. Bi yandan biriki kus civiltisi. Orman kuslari ama. Viiik viiiik diye derinlerden gelen sesler. Circir boceklerinin sesleri. Doganin ruzgarin sesleri. Ormanin komple kendi sesi. Agaclarin catirtilari ve suyun muhtesem seremonisi. Gercekten siir gibi bi andi. Elim ellerinin icinde. Simsicak sefkat dolu ellerinin icinde. Burnumda miski amber gibi saclarinin kokusu. Omzum omzuna dayanmis oylece oturuyoduk. Yarabbim bir melegi alip baska bir melegi gonderdin bana diye gecirdim icinden. Gercekten tanri tarafindan gonderilmis bi teselli melegi gibiydi o. Henuz tanismamistik bile. Gercekten beyler. Hala adini ve sanini bilmem. Nerde oturur nerde calisir nerde.ne yapar hic bilmem. Nerden cikti nerden geldi nerden beni bulup boyle seyler yapti hayret ediyorum. Bilemiyorum. Ama kaderlerimizden dolayi bu sekilde yollarimiz kesisti ve o beni bende onu bulduk. O ihtiyaci olani bende ben ihtiyacim olani onda bulmustum. Ne duyuyosun dedi. O kadar mest olmustum ki. Doganin seslerini dedim. Anlatmaya devam edecektim. Doganin seslerini. Agaclarin kuslarin suyun sesini. Huzuru ve guveni. Herseyden onemlisi cennetten bir bahce gibi kokan saclarinin kokusunu dedim. Tuyleri diken diken olmus gibi titredi. Gozlermi actim. Bana bakiyodu. Elim hala ellerinin icindeydi. Yuzumu inceler gibi hafizasna kaydetmek istiymus. gibi derin derin bakti. Bende ayni seyi yaoma ihtiyaci hissettim.