/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 3001.
    +58 -2
    *
    eylül hala sinirli görünüyordu.
    mevzuyu anlattığımda yatışır diyerek düşmedim o an üzerine.
    -neyse, aysel burda olduğuna göre ben kaçıyorum o zaman, evde işlerim var. dedi eylül
    ablam laf olsun diye "kalsaydın" dese de ısrar etmedi.
    -bırakayım seni. diyerek ben de kalktım peşinden.
    ablamın "seni hınzır" diyen bakışlarından kurtularak öptüm onyu ve aysel'e de veda ederek çıktık evden.
    benim ona kızmam gerekirken yine o bana kızıyordu.
    gece kapıyı açmayan, o soğukta beni kapıda yatıran eylül'dü,
    ama hiç bi şey demememe rağmen trip yapan yine eylül'dü.
    "vay amk" dedim sadece içimden.
    arabaya doğru yürüdük.
    kendi çapımda şebeklikler yaparak, önden giderek taksinin kapısını açtım.
    açtığım kapının yanından "mersi canım" diyerek geçti gitti.
    mal gibi kalmıştım oracıkta.
    kapıyı açık bırakarak koştum arkasından,
    nazikçe kolundan tutup çevirdim.
    o bir anlık dönmeyle tehlikeli sayılabilecek kadar yakınlaşmıştı dudaklarımız.
    ikimiz de bir an öylece durup o anın tadını çıkarttık hiç bir şey yapmadan.
    nefesini hissedebiliyordum.
    çok farklı bir duyguydu,
    zaman durmuştu sanki amk.
    bi gören eden olur diyerekten önce ben çektim kendimi.
    kısa süreli şoku atlattıktan sonra,
    -neden böyle yapıyorsun eylül. dedim
    -bi şey yaptığım yok benim, ablana da mı gelmeyeyim. dedi salağa yatarak.
    -eylül, yapma, üzüyorsun. dedim
    -üzülüyorsan ne işin var yanımda. dedi eylül
    -yanında değilim ki kapındayım, görmüyor musun, al beni içeriye be eylül, dışarda çok üşüyorum. dedim
    tam bir romantik serseriydim o an beyler.
    eylül hiç bir şey diyemeden öylece baktı bana.
    ilk defa eylül'e gol atmanın haklı gururunu yaşıyordum.
    hiç bi şey demeden dönüp arabaya yürüdü.
    açık olan kapıdan arabaya bindi.
    ben öylece ona bakıyordum hala.
    kapısını kapatmadı.
    benim kapatmamı bekliyordu.
    hızlı adımlarla gidip kapısını kapattım ve şoför koltuğuna oturdum.
    yine mutlu olmuş belli etmeden gülümsüyordum.
    eylül'ün evine geldik.
    arabayı park etmeden sokağın ortasında öylece durup inmesini bekledim.
    ama inmeden öylece oturuyordu.
    bi müddet sormadım ters bi cevap almaktan korkup ama sokağın ortasında öylece mal gibi daha ne kadar bekleyebiliriz ki diyerekten
    -ne bekliyorsun. dedim
    -park etmeni. dedi
    bu davet beni çok mutlu etmişti ama cool takılmaya çalışarak sakinliğimi korudum yine,
    arabayı ağır hareketlerle park ettim sanki zorla gidiyormuşum gibi.
    hafiften sinirlenmişti ama bi şey demedi.
    indik arabadan.
    önden giderek kapıyı açtı.
    neyse ki bu sefer girdim kapıdan.
    yatağını toplamış çekyatı kapatmıştı.
    önce o oturdu, yanına da ben.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster