Çok tedirgin olmuştum. Silahımı yere bıraktım. Bıçağımı attım ve ellerimi açtım. Teki bana yetişti elimi çevirip yere eğdi. Sonra öbürünü de çekip yere ittirdi. Üstüme bindi ve Kaçak Yakaladık! komutanım diyerek telsizinden haber verdi. Ellerimden tutarak beni helikoptere bindirdiler. Derdimi anlatmaya calıstım fakat ne yüzüme bakıyolardı ne de cevap veriyolardı. 30 dakika falan sonra karakol gibi bi yere iniş yaptık. 2 asker indiler ve sanırım içeriye haber vermeye gittiler. Bi adam geldi 40 yaşlarında rütbeli bi adamdı. Yaklaştı bana indirin şunu içeri alıyoruz dedi. Askerlerden teki boynumdan tuttu eğdi ve içeri zütürdüler beni. Kapıyı açtılar mahzen gibi bi yerdi aşşağı indik. 7 asker komutan ve ben vardık. Daha da aşşağı indik çok soğuk olmuştu üzerimde ova arazisi için olan kamuflajlar olduğu için çok üşümüştüm. Bi sandalye vardı. Bana işkence yapacaklardı. O an beynimden vurulmuşa döndüm. Beni sandelyeye bağladılar. Komutan olan kürtçe bişeyler söyledi. Cevap vermedim. Bağırdı kürtçe bişeyler söylerek. Bende Ben Türk'üm anlamıyorum ulan! diye bağırdım. Komutan biraz şaşırdı. Askerlere baktı. Sonra askerlerden biri o zaman bu halin ne lan senin Hudr Dağı'nın eteğinde ne arıyordun lan ozaman! diye bağırdı.