Adamın kolumdan tekrar çekmesiyle üzerimdeki uyku uçtu gitti. Bi dagın etegindeydik cadırlar vardı yukarıda da bi magara. Magaraya yaklasıyorduk
sanırım kamuflajları ve diger erzakları magaraya koyuyolar diye düsündüm ki dogru bi düsünceymis yukarı cıktıgımızda adam iceri itti. Kürtce biseyler
söyledi.

iceride yaklasık 20 kadın vardı. Cocukları sayamadım. Daha da derinlere indim orada gaz lambaları ve dolaplar vardı. Kamuflajları gördüm aldım.
Giydim cıktım magaranın girisine kıyafetlerim elimde lale gibi duruyorum adam bana baktı. Hiç unutmam bana baktı gülümsedi ve Ecemi dedi.
Bende silahımı verde sıraya geceyim dedim. Anlamadı tabii. Elimi silah seklinde yapıp ver diye bagırdım sonra cevap vermedi yine kolumdan tutarak
assagı indirdi fakat baska bi yola saptık. Yuvarlak bi parkur vardı 10 kisi kosuyordu, sürünüyordu tırmanıyordu falan. Bende sıra dönüp önüme gelene
kadar bekledim sonra aralarına ittirdi beni bende yavasca kosmaya basladım Kürtce bagırdı ve kosmaya ayak uydurmaya basladım. Basımda müthis
bi zonklama vardı fakat kimseden agrı kesici isteyemezdim. Türkçe konusmayı bile bilmiyordu bir cogu. Sanırım ben buraya Resad abi tarafından
satılmıstım diye düsünürken aradan cabucak 3 sene gecti 1996 yılında ilk silahımı verdiler. Reis ve 1-2 kadın türkce konusmayı biliyordu yarım yamalak
ayrıca Türk arkadaslarda vardı. Fakat sayımız cok azdı bu yüzden buraya satıldıgımız icin ne derlerse anladıgımız kadarı ile yapıyorduk. O sene bizim
grubun bası olan Sansar Uras acil bi sekilde bizi eski bi pikapa bindirdi ve cok dikkatli olmamızı söyledi kürtce yanımızdaki Cemal'de bize cevirdi
hemen.