1. 1.
    0
    elemin ne olduğunu tanımlamak için, elemin ne olmadığından emin olmak gerekir. elem dediğin, öyle birkaç ağlamayla kurtulacağın hadiselere benzemez. elemi elem yapan, sabır gerektirmesidir ki; günümüzün post-modern algısı ve etrafımızın bize karşı oluşturduğu, post-modernist yaklaşımda köhnemiş ifadeleri bizi sabır ve sebat kavramlarından uzaklaştırmaktadırlar. dolayısıyla elem denilen bu kavram iyice çekilmez bir hal almaktadır.

    elem, kutsal biz sancıdır ve kadın menşeidir. erkek -namı diğer peygamber ve edilgen varlık- kendi kadınına -yine namı diğer tanrı ve edilgen varlığın etkeni- elem hissiyatını duyarak şeksiz şüphesiz bir imanda bulunur. bu acı kutsal olduğu gibi zorludur da-tıpkı simurg ve yolu hikayesi gibi-. simurg olmak uğruna uçan kuşların tamamı değil, o yolun tamdıbını aşmış ve sancısının kutsallığıyla kutsallaşmış olan kuşlar ulaşmışlardır ya emellerine, erkekler de sebat eder elemlerine ki ulaşabilsinler sevdiklerine. aşk denklemi budur kanımca.

    sevgi elemden geçer. elemle sınanmamış birlikteliklerin gerçekliğinden emin olunamaz.
    ···
   tümünü göster