hikayenin ana karakteri, bir arkadaşımın kız arkadaşına yavşayan parlak huur çocuğu bir çamaşır makinesi tamircisi.

evet, bir kaç zamandır kıza yeşillendiğini öğrendiğimiz bu huur çocuğu, ismini veremeyeceğim bir firmanın teknik servisinde tamircydi. şu an nerde kimse bilmiyor.

kızı yolda rahatsız ediyor, evinden çıkarken rahatsız ediyor, heryerde karşısına çıkıyor kızın. üstelik, sevgilisi olduğunu bildiği halde.

bu olayı arkadaşımdan duyduğumda, hemen aklıma dahiyane bir fikir geldi. ertesi gün gerçekleştirecektik planımızı.

civardan iki tane sevgili olan gay bulduk sabah. sonra arkadaşım, ben, bu iki zütçü, hepimiz benim eve gittik.

evede alt katta yaşayan teyzeyi çağırdım. kocası ölmüş, yaşlı bir teyze. bana arada bir yemek getirir elleri dert görmesin.

sonra neyse bunların teknik servisi aradık. biz saklandık yatak odasına, bu lavuk geldi eve. 1-2 dakika sonra teyzeye sordu; teyze senin makina ölmüş sen neden mezar bakmıyorsun kendine? diye. o zavallıda ne diyosun oğlum anlamadım dedi.

bunu duyunca biz hemen elimizde haydarlarla çıktık bu huur çocuğunun karşısına. tabi bu noluyo lan siz kimsiniz hesabı. hemen tırsmalar falan.

teyzeyi evine gönderdim. zaten sağar amk duymuyoda. zorla hadi dedim teyze sen git tamam senlik bişi yok. o da iyi oğlum öylese peki falan dedi, elinden tuttum evine indirdim.

sonra benim mutfak tezgahının üzerine bu lavuğu domalttık mı döverek? domalttık. zütçü arkadaşlardan biri bu böyle olmaz bide filme alalım dedi, ben bunu öptüm, aferin lan sana hesabı. tabi zütüde sağlama aldım o ayrı.

tamirci bağırıyor çağırıyor, ne olur film olmasın falan diye ama dinleyen kim. başladılar gibmeye, lavuk direk zütüne soktu tükürüksüz sabunsuz. nasıl gibiyorlar ama adam adamı böyle gibermi şevket dedim ben çıktım mutfaktan.

arkadaşta bekle lan bende geliyorum dedi. biz dinliyoruz bunları içerdeki odadan. yalnız bir yanlış vardı orta da tamirci zevk alıyordu amk. nasıl bağırıyor aaaaaah eveeet. sok daha derine daha derine diye. ulan bütün mahalle duyuyor. 10 dakikadır aralıksız bağırdı. camlar hep açıkmış sesler hep gitmiş dışarı.

dışardan gelen sesleri duyunca, ananı gibiyim dedim arkadaşa biz yannanı yedik. sonra hadi dedim olm bu lavukları gönderelim bu binide saklayalım bir yere. lan aşağıya insanlar toplanmış. bağırıyorlar ne oluyor diye.

ben dedim bunlar şimdi kapıyada gelirler. hemen aklıma yine dahiyane bir fikir geldi. tamircinin kafasına bayıltana kadar vurdum sopayla. sonra bizim arkadaşa; biz saklanalım, bunlar gibişiyorduk desinler dedim. onlar için sorun yoktu ok dediler. kapı dan dan vuruyor amk.

biz içeri gittik arkadaşla, lavuklar kapıyı bi açtı. duyduklarım resmen kafamdan aşağıya sıcak sular dökülmesine sebeb oldu. allahım bu kadarda olamazdı artık amk. annemle babam oğlumuz iyimi, siz kimsiniz diye bağırıyorlar, vuruyorlar tekme tokat dalıyorlar bizim zütçülere.