Tarih 4 şubat 2002... Ankara/ şentepe'deyim o vakitler...
Sabah kalkmış 1+1 tek yaşadığım ahırvari ve soğuk ki hemde ne soğuk olan evde (gecekondu), traşımı olmuş işime her zaman olduğu gibi lanet ederekten ve bugün çok farklı bir arama geleceğini bilmeden gidiyordum. Kızılay'da "xxxxx" kafede asgari ücret karşılığında çalışıyordum. Aslında yarak gibi bir hayatım yoktu yani, sadece gurur yapıp kendi ayaklarımın üstünde duracağım diye hali vakti yerinde olan babamın yardımlarını kibarca reddediyordum işin aslı... Malum artık bir erkeğiz ve kanıtlama vaktiydi... Kime kanıtlayacaksak iyi bir takmuş gibi... Yapmayın böyle şeyler amk... Her neyse
işime giderken malum fakirlik + yıl gereği telefonum 5110
* neyse işte o takoz çaldı arayan çok samimi olmadığım Habip...
Cevap verdim...
"Alo? Habip?"
"Migael naber kardeşim nasıl gidiyor "
"iyidir birader. Hayırdır? Aramazdın..
"Kardeşim bir iş teklifim var, sadece kabul edersen işin ne olduğunu öğrenirsin"
"Ne diyon la sen? Saçma sapan amk. dalga geçecek adam mı arıyorsun la git! Gangster misin nesin amk Scarface'den mi sıçradın???"
" Birader bir sakin ol...
Dediğim gibi kabul edersen öğrenirsin, başka da yolu yok. Yarın iş çıkışından alırım seni... Karanfil'de xxxxx te birer kahve içer meseleyi konuşuruz... "
" Az dalga geçeceksin gibi geliyor ama bakalım... Tamamdır... "
"Görüşürüz... "
Ve telefon kapandı...
Eee... Bu mal ne demeye çalışıyordu? Ne işiydi bu? Peki parası nasıldı? Ne yapacaktım? Görevim ne olacaktı? Göreceğiz...