korkmayın!! veyahut korkun ama korkunuzun sebebini kendinize açıklayın. baskılardan mı korkuyorsunuz? umarım böyledir. çünkü sizi ikna edebilirim. sadece bir kere geldiğimiz dünyada, başkalarının size çizdiği yol hARiTASINDA YÜRÜMEK YERiNE, ruhunuzun pusulasıyla hareket etmeli, içinizden gelen en düşük frekanstaki, en ahlakdışı sese bile korkmadan çekinmeden, pervasızca kulak vermelisiniz. düşünün bir kere. bir am denen rezil uzvu, bir de yannan denen görkemli uzvu kıyaslayın.

am!!! ne idüğü belirsiz, eciş bücüş, kırışık, efil efil pas kokan, tam manasıyla ceberrut bir organ. bir de yannanı getirin gözlerinizin önüne. şöyle heybetli. yarıçapı yüksek, başı mosmor, parlak, kabarık kabarık damarları gövdesinden fışkıracak gibi, tepesinden buz gibi yoğurt veya halis muhlis anzer balını boca etmişsiniz, başından gövdesine süzülüyor, damarları maskeliyor, dilinizle kökünden itibaren yalamaya başlıyorsunz calippo misali. ellerinize alıyor, öpüp okşuyor seviyorsunuz. bir de sperm denen harikulade garnitür lezzet var yanında. eşantiyon adeta. yoğun, kıvamlı, ister tükürüklerinizle bulamaç yapıp gargara yapın, ister damaklarınıza yapıştırıp dilinizle ağzınızın dört bir yanına yayın.

şimdi bir kez daha düşünün, sırf "biri ne der, erkekliğime ya halel gelirse" gibi saçma sapan düşünceler yüzünden bu eşsiz zevkten bir ömür mahrum kalmaya değer mi? soruyorum sizlere değer mi? değmez dediğnizi duyar gibiyim. o zaman artık bi karar verin. bakın ben çok yakınınızdayım. bir entry mesafesinde, bir pm uzaklığında. gelin "he!" deyin, benle başlasın bu yolculuğunuz. size yol arkadaşlığı edeyim. aktif bir deneyim için bizzat ben, pasif bir tecrübe için çok yakın dostlarımla size rehberlik edebilirim. inanın bana pişman olmayacak aksine bu tarifsiz zevki bugüne dek tatmadığınız için kendinize kızacak, hayıflanacaksınız.

oldu bu iş oldu...

hadi!

hadi hadi!!!: )))