+39
-13
bütün mahallenin binlerinde vardı. ucuz dandik plastik bişey. gider bakkaldan alır rüzgarlı havada uçururdun. zaten 2 rüzgarda parçalanır giderdi. eğlenirdi çocuklar kimseye de tuttumazlardı iplerini. bi tane de benim olsun istedim ama babamın 2 günde parçalanacak şeye harcayacak parası yoktu, parasına kıyıp almadı bana bir uçurtma. gitti en kaliteli çıtaları kestirdi. en büyük uçurtma oğlunun uçurtması olmalıydı. en güzel onunki uçmalıydı. koca gece onları çivileyip üzerine tutkalla plastik yapıştırmakla uğraştı. 5 kiloluk bir uçurtmam olmuştu sonunda. çocuk aklımla bile o ağırlığın havada nasıl uçacağını düşünür dururdum. " baba" dedim o sırada " ben daha küçük bişey istemiştim, bakkaldakiler gibi" dedim. çok sinirlendi babam, koca gece benim için uğraştığını, değer kıymet bilmediğimi bağırdı durdu. dövse daha iyidi ama dövmezdi hiç, küfür de etmezdi ama günümü gecemi çok güzel zehir ederdi. ertesi gün de uçmadı o uçurtma. kuvvetli rüzgar yokmuş öyle demişti babam.