/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    bölüm 5 - karıncalar

    çocukluğumdan biraz daha bahsetmek istiyorum. gecekondular günümüzden daha sıktı o zamanlarda. 2 katlı bir ev vardı mahallemizde, alt katı kullanıma kapalıydı sadece üst katında bir aile yaşıyordu. evin arka tarafında küçük bir arazi vardı; toprak, bir kaç ağaç ve çiçeklerden ibaretti. orayı seviyordum, hava karardığı zaman oraya gitmeyi isterdim hep.

    bir gün kedi yavrularına rastladım orada. kir ve soğuğun içinde birbirlerine sarılan 3 tane kedi yavrusu. yanlarına yaklaştığımda annelerinin uzaktan izlediğini gördüm, tedirginlikle annelerine bakarak yavrunun birini sevmek için elimi uzattım. annesi tepki göstermiyordu, bende o anın keyfini çıkardım. ara ara kontrol etmeye başlamıştım, kedilere bağlandığım söylenebilirdi. harçlığımı biriktirerek kedilere süt alıyordum, annemin haberinin olmasını istemiyordum çünkü böyle bir şey yapmama asla izin vermezdi. bir süre sonra kedileri kontrol etmeye gittiğimde beklenmeyen bir şey olmuştu -evet ölmüşlerdi. hiç üzülmemiştim, her hangi bir duygu oluşmamıştı ama git gide meraklanıyordum. yavrulardan birisinin çenesi yenmişti, tüyleri ve derisi yoktu sadece iskeleti gözüküyordu. masmavi parlayan gözleri çürümeye başlamış, tahminimce sinekler oraya yavrulamıştı. elime aldığım sopayla yavrunun midesini dürtükleyince beyaz, küçük ve ince kurtçuklar hareketlenmeye başladı. görüntüden iğrendim ve geriye çekilmeye başladım ve o sırada kafamı arkamdaki ağaca vurdum. ağaca dönüp baktığımda oyuk olan tarafının kıp kırmızı olması dikkatimi çekmişti. biraz daha yakından baktığımda karıncalar, yavruların olduğu yere gidip geliyorlardı -evet cesetlerin etini taşıyorlardı. o kırmızılığın başka bir açıklaması yoktu çünkü.

    şunu fark etmiştim, hayati ihtiyacımızı giderecek besinleri her türlü yoldan temin edebilirdik. ahlakımız olmasaydı hiç kimseye değer vermeden en berbat yolları utanmadan gerçekleştirebilirdik. bana sorarsanız insanın veya hayvanların en güçlü özelliği nedir diye, hayatta kalma özelliğidir derim. ölüme bakış açım değişmişti. ölüm bir son değildir, asla olmamıştır ve olamazda. ölülerin arkalarında bıraktıklarını genel olarak dile getirirsek, mutlaka bir başkasının ihtiyacı olmuştur.

    beni asıl kaygılandıran şey, ölümden sonraki hayatın sonsuz olduğu tanımıdır. sonsuz kavrdıbını algılayamadığımız için olsa gerek. sonuçta insan bilmediğinden korkar ve ben, her ne kadar güzel olursa olsun korkuyorum. hiç bir sonu olmayan bir yerde yapacağınız şeylerin sonu gelir mi gelmez mi? bu duyguların bir sonu var mıdır?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster