Kübrayla günlerimiz çok güzel geçiyodu. harika zamanlardı. evde olduğum zamanlar yapmadığımız eğlence kalmıyodu. bi ara güreş bile tuttuk evin içinde. bu benim küçük kardeşim gibiydi söylemiştim daha önce. küçük kız kardeşiyle insan dövüşür döver iter kakar ya aynı onun gibi amk. baya zevkli matrak geçiyodu ev hayatı. bi gün kübra arkadaşlarımı çağırcam eve dedi. baya plan yapmış bunlar. gündüzden çarşıda buluşacaklar. kafeler şuralar buralar diye sürtecekler akşama kadar. akşamda bizim eve gelecekler. evde sohbet muhabbet gırla falan. takılacaklar. gece kalanlar olacak gidenler olacak falan. o şekilde. haber verdi bana da sorun olmaz heralde senin için bi dünya kız getiriyorum yanına dedi. yok canım hiç olur mi kadınlar güldür ma çiçektir modundayım tabi. akşam işten çıktım. koşa koşa eve gittim. resmen evimde cennet bahçesinden bir cennet var. kafamda kuruyorum böyle on onbeş tane kız etrafımı çevirmiş salonda oturuyoruz. aralarına oturup gitar çalıyorum. hepsi birlikte şarkılar söylüyoruz. eski ferrelarda bide böyle bişey vardı. kızlar erkeklere tecavüz ediyodu. amk hep kıskanırdım ordaki şanslı pekekentleri. hiç bişey yapmadan 10 tane güzel kızın arasına girip mal mal bekleyerek keyfine bakıyodu. kafamda bu tür şeylerle yardırıyorum eve doğru. ağzımda neşeli bi türkü. sigaramı falan attım apartmanın önünde. şöyle bi üstümü başımı düzelttim kapının önünde. saçları falan bi ayarladım. saatimi gömleğimi falan herşey mis gibi. açtım kapıyı girdim içeri. 6-7 tane kız var. birisi çay koyuyo. bi kaçı salonda yerlere sandalyelere falan oturmuş. birisi telefonla konuşuyo. kübra ev sahibi gibi o orda değil canım ya dur ben gösteriyim falan diye gidiyo. ilerliyorum salona doğru. ayakkabılarımı falan çıkarttım. ceketi falan astım askıya. terliklerimi giyip salona geldim. aman allahım bu bir rüya olmalı dedim. kızlarda bakıyo bana gülüşüyolar falan ben böyle yaptıkça. yarabbim ben nasıl bi sevdiğin kulunum ki beni böyle ödüllendiriyosun hoşgeldiniz kızlar dedim neşeyle. kızlar hep bir ağızdan böyle hoşbulduk falan yapıyolar. sende hoşgeldin dedi arkamdan birisi. hoşbulduk canım diye döndüm arkamı. bi baktım bizim burcu. amınskim bütün neşem kaçtı. yüz hatlarım bi anda yetmişlik nine hatları gibi kendini bıraktı. çenemin bağı çözüldü. o an benim dizlerim ile maaş sırasında iki saattir bekleyen nuri bey amcanın dizleri arasında hiçbir fark yoktu. ikiside zangır zangır titriyodu. bağları çözülmüş masum masum duruyolardı suçsuzca. burcu ? dedim. efendim ibo dedi. kübra gördü bizi öyle. aa siz tanışıyomusunuz dedi. çakal nerden tanıyosun sen bu fıstığı dedi bana. gittim içerden ceketimi falan aldım. evden rüzgar gibi çıktım. kübra arkamdan aa noldu ya ibo gelsene falan diye bağırdı ama. duramazdım orda. şok olmuştum. dünya tersine dönmüştü.