/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1626.
    +59
    *
    içeri girdik.
    bir sürü şey aldı eylül.
    gördüğü ne varsa atıyordu market arabasına.
    2-3 parça bi şey alsaydı belki parasını ona ödetirdim ama arabayı resmen ağzına kadar doldurmuştu.
    "en az 200 lira tutar bunlar" diye içimden geçiriyordum o an.
    çaresizce cebimi yokladım elime 10 lira olduğunu bildiğim bir para deydi.
    cüzdanda da olmadığını biliyordum, uzatmadım.
    kredi kartı falan zaten yok.
    "neyse cüzdanı durakta unutmuşum diyip eylül'e aldırır sonra ben eylül'e" veririm parasını diye düşündüm.
    ama çok geçmeden o acı gerçekle karşılaştım.
    eylül'ün yanında çantası yoktu, elinde de cüzdan müzdan bir şey göremiyordum.
    o an düşündüğüm tek şey "yannanlara yan bastın ömer" demek oldu içimden.
    bizim mahalledeki bakkala gitsek dükkanı bile alsam veresiye yazdırırdım ama Gima'ydı amk burası.
    çok pis sıçmıştım.
    eylül hala arabaya bişeyler atmaya devam ediyor benimse artık canım yanmıyordu.
    tecavüzün zevkini çıkartırcasına o an 2-3 çuklat muklat bi şey de ben attım hatta arabaya.
    ve o korkulan an geliyordu.
    kasaya doğru yaklaşıyorduk.
    cam kapıdan dışarı baktığımda bizim arabayı çektiklerini gördüm.
    bi insan arabası çekiliyor diye sevinir miydi amk.
    bem sevindim beyler, o an orda eylül'e rezil olmayı erteleyen görüntüye sevindim.
    Gima'nın otoparkı dolu olduğu için çok fazla dolanmayıp marketin girişine "parkedilmez" tabelasının altına bırakmıştım arabayı.
    hemen geliriz diye düşünüyordum.
    dünyaları alacağımızı bilememiştim.
    -eylül arabayı çekiyorlar. diyerek fırladım dışarı.
    benim arabayı tekerleklerinden bağlamışlar ama kaldırmamışlardı henüz
    koşarak geldiğimi gören polis
    -senin mi araba. diye sordu.
    -benim memur bey, müşteri bekliyordum, susadım bi su almaya girdim. dedim elimle marketi göstererek.
    polis eliyle diğer görevliye işaret yaparak arabayı çözmesini işaret etti.
    polis arabayı çekmeye direnmemişti ama suratsızın tekiydi, ceza yazmaya kafayı koymuştu.
    -ehliyet, ruhsat. dedi
    cüzdandan ehliyeti çıkartıp polise verdim.
    ruhsatı almak için sağ ön kapıdan içeri eğilerek torpidoyu açtım.
    ruhsatın üzerinde 220 tl para duruyordu.
    mutluluktan kafayı yemek üzereydim.
    bu para aysel'in edebiyatçılar lokaline giderken beni 2 saatliğine kiralamasının bedeliydi.
    ben o sinirle parayı ellememiş aysel'in koyduğu yerde unutmuştum.
    sevinçten neredeyse polise sarılacaktım ki polisin elinde bi makbuz doldurduğunu gördüm.
    trafik sigortası gecikmeye girmişti.
    70 küsür lira cezası vardı.
    isterse 700 lira olsun o anı kurtardım ya gerisi hiç gibimde değildi.
    makbuzu aldıktan sonra polis gitti.
    parayı da çaktırmadan cebe atarak artiz artiz girdim içeri.
    eylül hala kasada bekliyordu.
    ben bi şey demeden
    -uğraştırdı her halde polis. dedi
    -parkedilmez tabelasının tam altına koyarsan olacağı bu. dedim kendi kendime kızarak.
    ama içten içe çocuklar gibi şendim
    bütün aldıklarımız kasadan geçmiş 228 lira tutmuştu.
    cebimdeki 10 lira da olmasaydı yine yetmeyecekti para.
    ucun ucuna çıkabilmiştik marketten.
    belki 10 tane poşeti arka koltuğa koyup bindik arabaya.
    -şimdi nereye. diye sordum eylül'e
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +56
      şans degil buya, yalnız aysel gene işe yaramış : )
      ···
    2. 2.
      +29
      Bak Aysele baya sövmüştum şimdi biraz kanım ısındı kavun senden çok pis dedektif olur pusuda mı bekliyorsun olum
      ···
    3. 3.
      +1
      ooo dedektiflik çok severim panpa, sırlar bizim işimiz *
      ···
    4. 4.
      +36
      Oğlum 200 tl parayı nasıl unutuyonuz amq ya ben ona şaşıyorum :D
      ···
    5. diğerleri 2
   tümünü göster