devam ediyorum kankalar , okuyup okumamak size kalmış. Ben içimi dökeyim de.

Saattler saatleri kovalıyo kızdan bi türlü yanıt gelmiyodu. içim içimi kemiriyor , eve sığamaz olmuştum. O gün bende kalan Fırat'a çıkalım abi ev darlıyo dedim.

Bu arada Fırattan bahsetmek gerekirse benden 4 yaş büyük ,adamlığın vucut bulmuş hali . Gecenin bi yarısı derdin olur çıkar gelir , vefalı adam. Babası da boğma rakıdır , ev şarabıdır bunlarla çok ilgili. Sırf bu yüzden evin bodrumuna mahzen yapmış.

Bu darlığı anca alkol geçirebilirdi ama ne içecektik . Fırat bize gidelim ,hem ev yemeği yersin dedi . Koşulsuz şartsız kabul ettim zira gidecek başka bi yerim yoktu.

Seri adımlarla evden çıktık , 2 lafımızdan biri Tuğçe olmuştu . Yol 1 saat süreceği belliydi ama Tuğçe lafı geçmeye basladıgından beri sanki 1 senedir yoldaymışız gibi hissetmeye başlamıştım. Çok geçmeden iniyoruz kardeşim diye bi sesle hayal aleminden çıktım. Yandaki teyzelere deymemeye çalışa çalışa metrodan indik. Hava gavur amı gibi yanıyordu , 20 dk yürüme mesafesi 20 dk kardiyo gibi geldi ikimize de. Kan ter içinde kalmıştık .

Eve vardığımızda Fırat'ın ailesi çok sıcak karşıladı beni. Ama benim aklım hala Tuğçeden gelicek cevaba kitlenmişti. Saat 4 olmuştu , daha cevap yoktu.