-
376.
+6aylinle beraber olduktan sonra şirkette biriki samimi hareketini gördüm. hoşuma gitmedi tabiki de. ne dedikodu çıkarmak ne de aylinle sevgili olup diğer kızlarla olan şansımı kaybetmek istemiyodum. aylini uyardım işteyken bana samimi hareket yapma dedim. normal davran. burda böyle olmuyo dedikodu çıkmasını istemiyorum yanlış anlaşılır dedim. kızlara falanda anlatmasını istemedim. onuda söyledim. ama anlatmış kesin kevaşe ki kızlar yavşak yavşak hareketler yapmaya başladılar. kızlarla haşır neşir olmayı severim de ne kadar güzel olursa olsunlar kenar mahalle dilberi gibi gevşek gevşek yılışmalarına katlanamam beyler. böyle saçma sapan gülüşmeler falan oluyo dersteyken sürekli. birbirleriyle fısır fısır konuşmalar imalı laflar falan. öküz değiliz ya anlıyoruz. hiç hoşlanmadığım durumlar. bi gün dersten sonra bunlara bi konuşma yapıp ayar çekiyim dedim. kimle konuştuklarını anlasınlar. ders bittikten sonra herkes tekrar masasına geçecekken kızlar bi saniye son bişey daha var oturun iki dakka dedim. oturdular. dedim ki siz beni ne sanıyosunuz ? hepsi bi baktılar birbirlerine falan. konuşmayın aranızda. bu cevap beklediğim bi soru değil dedim. siz beni ne sanıyosunuz ? ben sizin hakkında dedikodu yapabileceğiniz yada aklınızdan fanteziler kurabileceğiniz sıradan bi erkek miyim size göre. bence şansınızı bu kadar zorlamayın sonra siz üzülür hayal kırıklığına uğrarsınız dedim. size samimi olup yüz verdim. ama bunun geri dönüşü böyle saçma sapan hareketler şeklinde olmasın. ha bundan sonra gene samimi olacağım elbette ama eskisi kadar ulaşılabilir olmayı düşünmüyorum dedim. sizde kendinize çeki düzen verin hareketlerinize falan bi ayar çekin. diye azarladım bunları bi temiz. işteki dedikodular kulağıma geliyodu beyler. bizim şirket baya bi dedikodu kazanı gibidir. yukardan birisi terfi alır. en alt katın çaycısından patronun sekreterine kadar herkesin en az 100 kere dilinde dolanır. böyle olunca bizim ilişkide duyulmamalıydı. ve böyle saçma sapan şeyler çıkmamalıydı hakkımda. iyi olmazdı. biraz ciddileşmeye karar verdim yoksa bastığımız dallar kayacaktı. fazla açılmış gibiydik hemen dümeni toplamam lazımdı. topladım da. alt kattaki dersleri artık sohbet muhabbet dahilinde değil sadece eğitim olarak bakmaya başladım. aylinle de muhabbeti kestim. başta çok ısrar etti nasıl yani neden olmuyo bizden falan gibisinden. biriki gün zaman istedim düşünüyüm biraz şuan hiç konuşmayalım bunları falan yaptım. sonra gene üsteledi. ben öylece kapansın gitsin istiyodum mevzuyu ama ısrar ettikçe dayanamadım. dedim aylin gayet güzel şeyler yaşadık. pişman değilim. ama bi anlık bişeydi o yaşandı ve bitti. planladığım gibi beyler. biliyosunuz. ama o bilmiyodu tabi. orda dedim çok heycanlı bi an oldu. birlikte dayanamadık ve yaptık bişeyler. pişman değilim kesinlikle çok güzel bişeydi yaşadığımız ama bitti bunu devam ettirebileceğimi düşünmüyorum kusura bakma falan diye ince ayar bıraktım. bu tip numaraları özellikle anlatıyorum ki siz değerli panpalarımda istifade etsinler. neyse aylinle işleri bitirip dersleri sadece ders dahilinde işlemeye ve hemen işlerime devam etmeye başladım. bizim katta ise işler tıkırındaydı. gireceğimiz yepyeni bi ihale için büyük hazırlık yapıyoduk. bu ihalede kilit noktasını oynayan bi hamle yaptım. şimdi anlatıyım mı buraları yoksa geçiyim mi bilemiyorum beyler. ama anlatıyım dinleyin işinize yarar belki bi zaman. şimdi ihaleye girecez. bizimle beraber üç şirket daha girecek. birisi bizim dişli bi rakibimiz. genelde işlerde sürekli bu adamlarla kıyas ediliriz. diğeride benim eski şirketim. o şirketi hiç kaale almıyoruz. çünkü bizim dengimiz değil. eski şirketim iyi güzel hoş bi şirket patronuyla falan hala iletişimim iyidir konuşuruz araşırız ama sonuçta bu iş dünyası ve biz onlardan büyüğüz moruk. o yüzden onların bizimle boy ölçüşmesi veya ihaleye girmesi mümkün değil. işte ihaleye girmek için gerekli bazı şartlar var. dosyaların hazırlanması evrakların zütürülmesi sunulması paralar sermayeler falan herşey tastamam. ama ihaleyi adamların kime vereceği meçhul. burada bir karar mekanizması var. ve bu karar mekanizması kağıtta yazılanlara bakıyo. şöyle düşünün. iki inşaat ustasına iş vereceksiniz. ikiside sizin işiniz için gerekli donanımlara bilgiye felan sahipler. paraları da var teminat olarak para alabilir malzemeleri alması için para vermeyedebilirsin. o yüzden parada sıkıntı değil. ama birisi diğerinden önce bu işleri yapmış. biri daha tecrübeli yani. biriki başarısı daha var. hangisini seçersin demiycem tabiki daha tecrübeli olanı seçersin. şimdi bizim şirketin daha önce bu tip ihalelerde çok fazla bi tecrübesi yok. benzer işlerde biriki güzel şey yapmışlar. ama daha önce hiç bu tip bi ihalede bulunmamışlar. bizim dişli rakip ise daha önce 2 kere girmiş bu ihaleye. ve 2 kere de bizim şirketi değil onları seçmişler. bu senede onları seçmeleri büyük ihtimal. ama patronlar falan bu sefer kaybetmek istemiyolar. ne gerekiyosa yapın ihaleyi alın diyolar. çünkü bu ihale çevremizdeki en büyük ihale gibi bişey. özellikle bizim şirketlerin arasında müthiş bi prestij ve getirisi var. nasıl yaparız bunlarla nasıl boy ölçüşürüz falan derken. toplantıda tartışıyoruz. brain storming içinde geçiyo bizim toplantılar genelde. ulan dedim ki beyler dedim bu adamlar daha önceden beridir niye seçiliyolar ? tecrübeli oldukları için. biz niye seçilemiyoruz ? hiç tecrübemiz olmadığı için. o zaman tecrübe edinirsek bizimde tercih sebebimiz olur. tecrübeden daha iyi bi tercih sebebi düşünemiyorum ben dedim. düşündüler. ee nası olacak o tecrübe çok kısa bi zaman var dedi birisi. dedim ki daha 2 ay var ihalenin başlamasına. 2 ay o kadar kısa bi zaman değil. konuşuyolar aralarında imkansız falan diye. patron dinliyo sadece sinsi sinsi. dedim ki patron siz bana bu iş için yetki verin ben gereken bütün herşeyi size sağlıycam. bu 2 ay içerisinde herşeyi yapacam. ve bu ihaleyi kazanmanız için elimden gelen herşeyi yapıcam. kabul müsünüz dedim. yapabileceğine inanıyomusun dedi. inanıyorum ben sizde bana güvenin lütfen yüzünüzü kara çıkarmıycam dedim. patron biraz yanındaki dalkavuklarla müzakere etti. daha iyi bi seçeneğimiz yok falan diye konuştular ve kabul ettiler. toplantı biter bitmez başladım çalışmaya. la ben öyle gene bi anlık gafletle yaparız ederiz dedim de aslında öyle aklımda bi plan olduğundan yada bişeyleri bildiğimden falan değil. öyle boş atıp dolu tutturmak niyetim. ne çıkarsa bahtımıza mantığı yani. yani bi kupona zütürüp bi milyon lira basmak benim yaptığım. tutarsa devasa paralar kazanacağız. tutmazsa , sıfırı tüketecem ben.Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!