Tahmin edilebileceği üzere, başta Rusya, ABD, Çin ve Hindistan olmak üzere birçok ülke Turan devletinin kurulmasını istemez. Kurulmaya çalışıldığı zaman ekonomik olarak üzerimize gelirler, bizim de bir dayanağımız kalmaz. Sözkonusu devlet kurulacak ise, sinsice, gizlice kurulmalıdır. Bu yazımızda Turan'ın nasıl kurulabileceğine yönelik bir senaryo üzerinde duracağız.
Haritaya baktığımızda zorunlu olarak 3 devletten toprak koparmanın gereği anlaşılmaktadır. Bu devletler : iran, Afganistan ve Rusya.
iran'ın toprak bütünlüğü zaten ABD'nin olası iran operasyonundan sonra parçalanacaktır. Türkiye'nin bundan sonra yapması gereken, kara bağlantısı oluştu diye alel acele Turan'ı kurmaya çalışmak değil, gizlice yapılanmaktır. Bir nevi dünya kamuoyuna Tiyatro oynanmalıdır. Aktörler ise devlet liderleridir.
Türkiye, Oğuz boyunun devamı olan Azerbaycan ve Türkmenistan ile ortak devlet çatısı altına girmelidir. Daha önce konuşulup planlanmış olan proje gereği Kazakistan da, Türkistan adı altında Özbekistan ve Kırgızistan ile birleşecektir.
Gördünüz, ortaya 2 rakip Türk devleti çıktı. Bunlardan ilki olan Oğuz boylarının devdıbının birleştiği Türkiye Cumhuriyeti :
Ve aşağıda da, Türkiye'nin kendi tekelinde kurulacak Turan'dan tedirgin olan Kazakistan'ın otoritesi altında birleşen Türkistan Cumhuriyeti :
Velhasıl bu iki Türk devleti gerçekte rakip olmayacak. Ama dünya kamuoyu bunu bilmeyecek. Bu şekilde Rusya, ABD ve Çin, sözkonusu 2 Türk devletinin arasındaki kavgayı büyütmek için yangına körükle gideceklerdir.
Bu Tiyatro oyununun daha inandırıcı olabilmesi için Hazar Denizi üzerinde, iki ülkenin üçakları it dalaşı yapabilir. Yada her iki devlet bazı sektörlerde birbirine ambargo koyabilir.
Gel gelelim Afganistan'dan kopartılacak toprağa (Güney Türkisyan Cumhuriyeti). Başta Türkiye ile kardeş ülke Afganistan arasında askeri anlaşmalar imzalanır. Buna göre, 50.000 Türk askerine bırakılır Afganistan'ın kuzeyinin kontrolü, Taliban ile savaşmak için. Derken devlet ilan edilir. Türkistan ile Türkiye kıyasıya diplomatik ataklar yaparlar Güney Türkistan'ı kendi topraklarına katabilmek için. Nitekim Türkiye kazanır bu rekabeti de, rekabetlerde 1-0 öne geçmiş olur Türkiye.
ABD ve Rusya, rekabette denge unsurunu sağlamaya çalışacaklardır. Onların olayı bu, birbirine düşmüş iki devletin güçlerini dengede tutarak birbirlerini olanca süre yemeleri sağlanır. Birbirini yiyen devletler yok olana kadar atışıp durur. Sonra devreye BM adı altında ABD ve Rusya girer.
Hem ABD hem de Rusya'nın de isteyeceği böyle bir adım,
Tuva Cumhuriyeti altında yatmaktadır. Bu cumhuriyete Altay Cumhuriyeti de dahil edilerek bakılır ise, toplam nüfusun %70'e yakını Türk, %5'e yakını moğoldur. En başta Rusya'ya bağlı Cumhuriyet olan Tuva Cumhuriyeti, nezaket içinde Rusya'dan bağımsızlık ister.
Tuva Cumhuriyeti'nin sınırlarına bakalım : Kazakistan kontrolü altında kurulan Türkistan Cumhuriyeti, Rusya'dan Tuva'nın bağımsızlık isteğini kabul etmesini ister ve Tuva Cumhuriyeti'nin Türkistan'a bağlanması konusunda yardım ister. Karşılığında ise Türkistan Cumhuriyeti'nin Rusya'nın menfaatine çalışacağı sözünü verir. Rusya temkinli yaklaşır.
Hemen akabinde Türkiye'den diplomatlar Rusya'ya gönderilir. Diplomatlar, Rusya'dan Tuva'nın bağımsızlığına izin verilmemesini ister. Bağımsız olduğu taktirde sözkonusu Tuva'nın Türkiye'ye bağlanması gerektiğini belirtirler.
Altay-Tuva neden mi bu kadar önemli ? Çünkü Türk mitolojisine göre Türkler'in türediği ve dünyaya yayıldığı bölge. Böylesine önemli bir bölge için savaş dahi çıkartılabilir iki Türk devleti arasında. En azından dünya bu şekilde bakacaktır olaya.
Tuva Cumhuriyeti, büyük bir askeri tören ile bağımsızlığına kavulur, akabinde Rusya tarafından Türkistan'a bağlanır. Türkiye Türkistan'a ve Rusya'ya nota verir. Böylece Güney Türkistan ile 1-0 öne geçen Türkiye, Tuva'nın rakip Türk devletine katılması ile 1-1 durumuna gelen skor karşısında tepkisini gösterir.
Birkaç yıl boyunca atışmalar ve ambargolar sürer. Bir gece Turan bayrağı çekilir gökyüzüne, hazır Moğolistan ile kara sınırı da oluşmuş iken kurulur birleşik Turan devleti. Bütün dünya şaşkına döner. Mümkün ise böyle bir birleşmenin 1 Nisan gününe denk getirilmesi epey hoş olur.