Yaşadığınız olaylar neticesinde, vucüt geliştirme salonuna kayıt oluyorsunuz. Ertesi gün salona giderken yine o kekoları görüyorsunuz, ama onlar sizi henüz fark etmedi. Ne yapayım derken yön değiştirip ilerliyorsunuz. Birden bir ıslık sesi kulağınızda patlıyor ve dur lan dur diye sesler işitiyorsunuz, arkanıza döndükten sonra bakıyorsunuz ki kekolar size doğru koşuyor. kaçmayı gururunuza yediremediğiniz için olduğunuz yerde beklerken kekolar yanınıza varıyor. Ne yapıyorsun la burda diyerek seni itiyorlar, öylesine çaresiz bir şekilde; hiç biraz dolaşıyorum diyorsunuz tatsız bir ses tonu ile, fakat hemen sonrasın da gelen hasgibtir yarram kızla buluşmayamı gidiyon lafını işitince bütün dengeniz alt üst oluyor. Ciddi bir şekilde hayır diyerek yolunuza devam etmek istiyorsunuz, tam kekolardan biri sizi tutacakken diğer keko; elleme bırak gitsin diyor vicdansız bir ifade ile. sizde yolunuza devam ederken nihayet spor salonuna varıyorsunuz. tam içeri girecekken, arkadan gelen bir ses; demek buraya gelecektin, vayy gavat. Sizde arkanıza dönüp sanane amk diyorsunuz. Bunun üzerine kekolardan biri size yaklaşıp senin tadına bakmak isterdim açıkcası diyerek, sol zütünüzü avuçluyor. size geri atılarak kekoya tam yumruk sallayacakken diğer kekolar elinizi ve ayaklarınızı tutarak, spor salonunun çaprazın da ki çıkmaz araya zütürüyorlar. Dehşet ve acı hisleri ile kalbiniz güm güm atıyor. yıkık dökük bir eve girdikten sonra kekolardan biri kemerini çözüyor ve pantolununu çıkartıyor. siz NE OLUYOR LAAAANNNN diye bağırarak kurtulma cabası içine giriyorsunuz, ama kurtulamıyorsunuz. Çünkü vitaminsizsiniz, bi deri bi kemik kalmışsınız. kekolar ağzınızı kapatarak sırayla size tecavüz ettikten sonra hızlı bir şekilde oradan uzaklaşıyorlar. siz ise her tarafınız döl olmuş bir şekilde ağlıyorsunuz... Eğer vitaminsiz olmasaydınız yahut yanınızda çakınız veya silahınız olsaydı bu olayların üstesinden gelebilirdiniz.

hikayenin 1.versiyonu için; (bkz: toplanın lan gavatlar)