/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +5
    AMK çocuğu okumayacağını biliyorum ama genede atıcam lan.

    1942 yılında ikinci Dünya Savaşı’nın en alevli günlerinde Hitler’in orduları sınırımıza dayandı. Türkiye’ye girip girmemekte kararsızlardı.
    ismet Paşa Trakya’da Çakmak hattını kurmasına rağmen istanbul’un bombalanacağını tahmin ediyor bu nedenle de savunmayı Ankara’nın dışında yapmayı düşünüyordu. istanbul’daki saraylarda ve müzelerde bulunan tarihi eşyaları, zarar görmemeleri için Alman uçaklarının menzil dışında kalan bölgelerdeki camilere koymayı düşündü.
    ismet Paşa düşmanın camileri bombalamayacağını biliyordu. O nedenle bütün saray eşyalarını, padişahların tahtlarını, mücevherleri, kutsal emanetleri, Hazreti muhafazid’in sancağını, kılıcını, Hırkai Saadeti, Hazreti Osman’ın kanlı Kuran’ı Kerimi’ni, Atatürk’ün Samsun’da çıktığı tahta iskeleyi, müzelerde ne varsa tümünü tam 48 vagona yerleştirerek Niğde’ye gönderdi.
    Bu değerli eşyaları korumak için Topkapı Sarayı ikinci Müdürü Lütfü Turanbek başkanlığında 30 görevli, aileleri ve çocuklarıyla birlikte Niğde’ye gitti.
    Eşyalar ve görevliler, tehlike tamamen geçene kadar Niğde’de kaldılar.
    Bu değerli eşyalar Niğde’de 3 camiye yerleştirildi. Camilerin etrafına nöbetçi askerler yerleştirildi. 28 Ocak 1943 günü inönü Adana’da Churchill ile buluşmak üzere Ankara’dan trenle yola çıktı. Tren Niğde’de durdu ve uzun süre bekledi.
    ismet Paşa tarihi eşyaları görmek üzere 3 camiyi de teftiş etti. Özellikle Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tahta iskeleyi görmek istiyordu. Saruhan Camii’ne gitti ve Tunabek’e sordu: ‘Asker nöbetini aksatmıyor, camilere kimseyi almıyor değil mi? Gözüm arkada kalmasın’ dedi.”
    Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük savaş ve stratejistlerinden biri olan Atatürk’ün yanında, yakınında bulunmuş olan ismet inönü, Türk ulusunun varlık yokluk kavgasında vatan savunmasında, her türlü çareye başvuran bir neslin son temsilcilerindendir. işte bu ismet inönü’nün savaş stratejilerinden biri de zorunlu hallerde “camileri asıl amaçları dışında kullanmak”tır.
    Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi komutanı olan ismet Paşa, Büyük Taarruz’dan önce I. ve II. Ordu ile bunlara bağlı karargâhların barınması için Akşehir ve Konya çevresindeki camiler, hanlar ve kervansarayları kullanmıştır. Özellikle, kışın bölgede askeri birliklerin barınması için büyük kışlalar ve misafirhaneler olmadığından bu yola başvurmuştur. ismet inönü, aynı yönteme II. Dünya Savaşı yıllarında da başvurmuştur.
    işte ismet inönü’nün “bu yöntemi”, sonraki yılların “din istismarcıları” tarafından, ismet ismet inönü’nün camileri kapattığı ve ahıra çevirdiği şeklinde halka yansıtılmıştır.
    Kayakça;
    Tufan Türenç, “Çirkin iftira ve Gerçek”, Hürriyet gazetesi, 11 Ocak 2011.
    Ramazan Balkan, “ismet Paşa’nın Yıktırdığı Camiler”, Kocatepe gazetesi
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster