saç: düz ve seyrek bir saçım var. en ufak bir rüzgarda hemen sağa sola savrulup dağılmaya başlıyor. sabah yataktan kalktığımda sağdan soldan arkadan havaya dikilmiş oluyor. yıkamadığım sürece düzelmiyor, mecburen her sabah yıkamak zorunda kalıyorum. bir de çok çabuk yağlanıyor.

kaşlar: normalin üstünde bir kalınlığı var. ido tatlıses gibi olmasa da baya kalın. üstleri ve orta kısmı alıyorum martı kaş olmamak için .

gözler: bir insanın yüzündeki en önemli kısım gözlerdir bence. diğer kısımlar kötü olsa bile göz güzel oldu mu insan yine baya bir hoş gözükür. benimse donuk ve bomboş bakan gözlerim var. gözlerimin alt kısmı da bembeyaz nedense, neticede yannan gibi bakışlarım var.

burun: burnum kemerli ve inanılmaz derecede yağlı. kullanmadığım sabun, jel, bant kalmadı. bir insanın burnu saat başı yağlanır mı ya. güneşin altında ayna gibi parlıyor amk. yetmezmiş gibi bir de siyah noktalar çıkıyor üzerinde. o kadar temizliyorum yine çıkıyor . burnumu gibeyim çok iğrenç ya.

dudak: üst dudağım normal boyutlarda, alt dudağım ricky hickman'ın dudağı gibi. amerikan zencilerine benziyorum resmen. kadında güzel durur ama erkekte bir gibe benzemiyor.

dişler: dişlerimin yapısı muntazam ama rengi hela taşı gibi sapsarı.

kafa: patlıcan gibi kafam var amk böyle kafa mı olur ya.

genel olarak göbekli, yağlı bir vücudum var. yürüyüşüm de hiç güzel değil. böyle ördek gibi sağa sola hafifçe yalpalanarak yürüyorum. herhalde ayak-bacaklardaki yapısal bir bozukluktan kaynaklanıyor.

kısacası ben allah güzellik dağıtırken tuvalette sıçmakla meşgul olan, genetik biliminin hasgibtir çektiği, en berbat genlerin bir birleşimiyim. milyonlarca spermden nasıl birinci geldiğim ayrı bir muamma.

kız arkadaş yok, sosyal çevre yok. ot gibi yaşayıp ölücem galiba :(