+51
-1
*
yüzümdeki sanat eserinin sahibiydi arabaya binen.
şok olmuştum amk.
herifin arabası vardı, bildiğin beni ayağına getirmek için taksi çağırmıştı.
bi eliyle çenemi tutup yüzümü iyice kendine çevirmeye çalışarak.
-uuuu fena benzetişmişler. dedi.
kendi çapında benle dalga geçiyordu ali.
-in arabadan. dedim
-senin gibi bir taksiciye hiç yakıştıramadım bu lafları. dedi "taksici"yi vurgulayarak.
bir de utanmadan mesleğimle dalga geçiyordu bin.
allah belamı versin ki o an aklıma eylül'ü getirmesem onu orda o sinirle öldürebilirdim.
-in arabadan. diye tekrarladım.
-ama gitmem gereken bi yer var ve siz taksiciler bugünler için varsınız. dedi
-arabanla gidersin nereye gideceksen, bi daha söylemicem in arabadan. dedim
-arabayı arkadaşa verdim. dedi eliyle dikiz aynasını göstererek.
aynaya baktığımda mavi çakal kasa bmw hemen arkamda duruyordu, içinde de kafaları sayabildiğim kadarıyla en az 4 kişi vardı. bu binler de muhtemelen yediğim dayakta katkısı bulunan diğer yancılardı.
o an aklıma gelen tek şey "acaba bu sefer beni ne kadar dövecekler" oldu. "4'te ablamı almaya gidebilecek kadar dövseler bari" dedim o an.
çaresizce bastım gaza.
bir şahin ne kadar hızlı gidebilirse o kadar hızlı gidiyordum ara sokaklarda.
arkamdaki bin bana yetişmek için muhtemelen çaba bile sarfetmiyordu.
hemen bitişiğimde beni takip ediyordu.
çevre yoluna kadar ali'ye sormadan gittim.
çevre yoluna girdikten sonra ali tarif etmeye başladım yolu.
beni nerde gibeceklerini gerçekten merak ediyordum.
benim için süpriz olacaktı.
gültepe-rasathane tarafına giren yol ayrımına gelince
-burdan sağdan çıkalım. dedi
sağa girdim.
tepeye doğru çıktım.
zaten az olan evlerin arasından geçerek patika toprak bi yola geldik.
etrafta hiç bir şey yoktu.
körfez direk karşımızdaydı.
bu sefer beni manzaraya karşı gibecekleri belli olmuştu.
-burda duralım. dedi.
o an "sıçtın ömer" dedim sadece içimden.
arabayı durdurduktan sonra son derece rahat olan hareketlerle elini uzatıp kontağı kapattı, anahtarı yerinden çıkartıp cebine attı.
ben ise "ne yapıyorsun" der gibi bakıyordum.
kaçma imkanım olsa bile asla kaçmazdım zaten ama
-işimiz garanti olsun. dedi bin bin gülerek.