Sabahın 6sında Merve tarafından uyandırılıyorum.
Dünkü binlerin adam toplayıp gelme ihtimaline karşı kaçıyoruz evden. Ne gibik iş.
Halbuki güzel bir Cumartesi sabahı kahvaltısı bekliyordum ben?
Zar zor ayağa kalktım.
Sol ayağımı nerdeyse basamıyordum,
Sırtımda kegibler ve çizikler vardı,
Neyseki yüzüm çok deforme olmamıştı,
Bacağım tamamen morarmıştı.
Merdivenlerden Merve'nin yardımıyla indim. Bizimkiler eşyaları toplamış.
Fatih kanları temizliyor.
Kerem de bardakları,içkileri kaldırıyordu.
15 dakka kadar bir süre içinde evden çıktık.
"Ayağın iyileşmezse doktora git mutlaka tamam mı?" diyor sevecen bir sesle, beni düşünüyor. Yavrum benim..
El ele yürüyoruz Merve'yle
Kerem'le Fatih ne geceydi be muhabbeti yapıyor, birbirlerine ayrı kaldığımız zamandaki olayları anlatıyorlar.
Fatih:
"Yaa hacı bi adam geldi işte aq bi arabaya bindirdi Merve'yle beni, arabada da silah falan vardı yani ben tırstım aq bide bileğimden öyle bi kavradıki hayvan, kaçırılıyoruz sandım lan"
Merve kulağıma fısıldadı:
"Kusmukları temizlemek de hiç zor olmadı be
* Baya iyi çıkarmışsın
* "
Tekila-votka-bira- Kerem'in dedesinin ev yapımı şarapları falan ne bulursak içtik aq çerezleri falan saymıyorum bile belli bi sıra yok bir şey yok tabi mide dayanmadı.
Sonradan öğrendimki o gün evde herkes farklı bir noktaya kusmuş.
Fatih mermerde uyumuş,
Kerem kendi kusmuğunu içmeye çalışmış.
Merve herkese benim hakkımda dert yanmış "Beni sevdiğine inanmıyorum Gotkapan'ın vs vs"
Lan ayaklarına kapanarak ağladım lan !
Daha nasıl seveyim züt...
Her şeye rağmen çok güzel geceydi, asla unutamam heralde (zaten doğru dürüst hatırlamıyorum aq nesine unutucam)
Gün doğumuna doğru en sevdiğim insanlarla yol alırken, bir kez daha ne kadar şanslı bir insan olduğumu hatırladım.
Tabi sonra Kerem hariç hepsi çıktı hayatımdan.
Olsun.
Böyle şeyler yaşamış olmak güzel.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Sevgilerle.
https://www.youtube.com/watch?v=g7QBS0O7gT0