-
1.
0Neyse başlıyorum ilgilenen olmasa yarıda keserim zaten 1. Şahıs gibi anlatıcamTümünü Göster
Zamanının serseri çocuklarıydık biz çok fazla insanın canını yaktık, çok insanın ahını aldık Allah affetsin... Sevenimiz çoktu, bir o kadar da hasmımız da vardı. Tedavi gördüğüm dönemler o zamanlar ağır ilaçlar kullanıyorum düzelebilmek için ilaçların etkisiylede ne konuşabiliyorum, ne gülebiliyorum, ne ağlayabiliyorum, ne de sinirlenebiliyorum...
Lise üçteydim bazı olaylar geçti başımdan tövbe etmeye karar verdim ben. "iyi bir insan olucam artık" dedim kendi kendime iyi insanlar gibi yaşayacağım bende artık diye karar aldım. Uyuşturucuyu bıraktım, her gün eve düzenli gitmeye başladım, kavgadan, gürültüden, haytalıktan uzak durmaya başladım dosumu da düşmanımı da o zaman anladım bu durumumdan yararlanıp arkamdan iş çeviren de çok oldu, zor zamanlarımı görüp yanımda destek olmak isteyenler de oldu... Neyse, bir gün biri dadandı bana eski sevgilisinden yarası varmış eski sevgilisinin benimle arası iyiymiş diye bana uyuz olmuş lavuk, Beşiktaş tribünündenmiş, tribünde çevresi genişmiş, ağır abiymiş Servet adında bi lavuk. Bana haber gönderdiler seni çağırıyo dediler gittim mekanına geçtim karşısına anlattı derdini dinledim "bak kardeş ben tövbe ettim benden geçti artık benim kimseyle ne bir sıkıntım olur bu saatten sonra ne de bir sorunum. Kral da sizsiniz, ağa da sizsiniz, paşa da sizsiniz" dedim eyvallah ettim kalktım. Alamadı hırsını herhalde devam etti uğraşmaya bir gün okul çıkışı aldılar beni arkadaşlarıyla koruya zütürdüler bıçakladılar elimi bile kaldırmadım zaten elimi kaldırabilmem için sinirlenmem gerekiyordu sinirlenemedim ilaçların etkisiyle ne karşılık verebildim ne de karşılık vermeyi düşünebildim "eyvallah" ettim hiç peşine bile düşmedim aradan biraz zaman geçti çok sevdiğim bir arkadaşım vardı Semih diye hasta Fenerbahçeli oturuyoruz bir gün Semihle masada da Semihin üzerinde Fenerbahçe amblemi olan bir çakmak var "bu çakmağı bana hediye etsene kardeşim" dedim Semih şaşırdı "ne yapıcan oğlum bu çakmağı Fenerbahçeli bu çakmak" dedi "ne olmuş Fenerbahçeliyse sorarlarsa Fenerbahçeli çok sevdiğim bir kardeşimden hediye derim" dedim. Güldü, "al ulan o zaman bu çakmağı benden hatıra olsun sana bu ömür boyu" dedi aldım çakmağı. Mazisi olmuş oldu o çakmağın artık, manevi bir değeri olmuş oldu. Bilen bilir maddiyata pek önem vermem manevi değeri olan şeyler her zaman daha değerlidir benim için. Okuldayız bi gün kızın biri geldi benden ateş istedi tesadüfen Semihin çakmağı üzerimdeydi verdim kıza çakmağı aradan biraz zaman geçti gittim kızın yanına çakmağı sordum Servete verdiğini söyledi "neden?" Diye sordum "istedi bende verdim seni tanıdığını söyledi" dedi. Okul çıkışı Semihle beraber lavuğun yanına gittim çakmağı istedim uzattı bi baktım Fenerbahçe amblemini kazımış üstünden "neden yaptın?" Dedim "ben yapmadım bilmiyorum" dedi Semih beni dışarı çıkardı kolumdan tutup "gibtir et ben sana yenisini alırım" dedi. "Eyvallah" ettim göz yumdum. Yine başka bir gün ortak bi tanıdığımızı göndermiş benim yanıma "kardeşim seninle bi şey konuşmam lazım" dedi yürüyoruz lavuk bir şeyler saçmalamaya başladı baktım karşıdan Servetler geliyor dokuz on kişi görünce benim direk jeton düştü zaten emaneti dayadılar belime "yürü" dediler bana Hisarüstü parkına doğru zütürüyolar tesadüfen yolda Terör Ayhan lakabıyla anılan bir abimi gördüm Ayhan abi zamanının en hızlılarındandı tanımayan yoktu Ayhan abiyi o dönemlerde, lakabından anlamışsınızdır zaten az çok, Ayhan abi beni görünce durdurdu hepimizi "hayırdır kardeşim noldu?" Dedi "abi arkadaşlar bizle mevzu yapmaya gelmişler biz de gidiyoruz" dedim "nereye?" Dedi "Hisarüstüne parka" dedim "dur bende geliyim kardeşim" dedi
başlık yok! burası bom boş!