bir sonra ki gün beni bizim evin kapısında bekliyordu. sabah saat 10.30 gibiydi. sahile gitmek için çıkmıştım dışarı ama o vardı. 'motora bin gidelim bitanem' dedi. Ondan iğrenir bir şekilde bindim. 10 dk filan gittik nereye gittiğimizide bilmiyordum. yazlığın en bilinmedik yerlerine doğru gidiyorduk.
neyse baya giddikten sonra durduk indik motordan. harabe bi ev var. hiç ses yok ama evin önünde iki tane daha motor var. ben biraz korkuyordum açıkcası. içeri girdik içerde bunun diğer iki arkadaşı vardı. iki tane puşt daha anlayacağınız. üç erkek vardı içerde. beni oturttu bi koltuğa bu. bişeyler anlatmaya başladı.
yok işte seni buraya niye getirdim, bundan sonra hep buraya geliceksin gibisinden konuşuyordu. bende ne saçmalıyosun sen niye gelicem ki ben buraya diyordum.
çünkü ben öyle istiyorum dedi bu puşt. arkadaşlarının elinde kamera vardı bir tane. kamerayı ayarlıyolardı bende şaşkınlıkla onlara bakıyordum.
sonra bu puşt benim gözlerimin içine bakarak. 'ben seninle sevişicem, bunlarda videoya çekicek. her bir anını çekicekler. istesen de, istemesen de.'
bi an bayıldım sandım bunu duyunca, gözlerim karardı resmen..