-
576.
+61 -1*Tümünü Göster
Öyle böyle derken 2 saati yedik.
ikisi toplamda 4 bira ben 5-6 tane çay içmiştim.
babam hesabı ödedi ve arabaya bindik.
istikamet istanbul Atatürk Havalimanıydı.
otoban henüz boştu ama istabul'a doğru sıkışır diye solu kapattım,
140-150 allah ne verdiyse yapıştırdım gidiyordum.
köprüye doğru sıkışdıysa da trafik yine de daha uçağa 2 saat, havalanına gitmemize de trafikle birlikte yaklaşık yarım saat kalmıştı.
tam 7'de havalanının kapısından girdik.
arabayı koymak yasaktı her yere.
gibe gibe ücretli otoparka inecektik.
ben her zaman ki gibi taksimin rengine güvenerek tam dış hatlar girişinin önündeki taksilerin en arkasına karıştım.
-hop bilader. dedi biri anında arza çıkararak.
-hemşerim yolcu uğurlıcam, otoparka mı sokacaksın beni. dedim.
-biraz yana al o zaman, taksi beklemez burda. dedi
bizim durak sanmıştım amk. adam haklıydı. taksiler sanki bantın üzerinde gibi sürekli hareket ediyor, başa gelen müşteriyi alıyor vın diye gidiyordu.
arı gibi çalışıyorlardı binler.
taksicinin dediğini yaptım.
düzeni bozmayacak şekilde kenara çektim benim sarı şahini.
ilk kapıdan içeri girdik.
babam selim'in nüfus cüzdanını istedi.
aslında en başta sorulması gereken soru bizim henüz aklımıza gelmişti.
selim
-eee baba benim pasaportum yok. dedi
-sen daha 17 yaşındasın oğlum unuttun mu. dedi
-yani? diye sordum selim gidemeyecek diye korkarak
-hala benim üzerimdesin, reşit olmadın, geçici belgeyle çıkartıcam seni, orda da 3 gün içinde vize işlemlerini hallettircez. dedi.
cebinden çıkarttığı kağıdın belli başlı yerlerini doldurdu, Selim'e imzalattı. kendi pasaportunun arasına koydu.
biz bi yer bulduk ve babamı beklemeye başladık.
boşluktan istifade sabahtan beri merak ettiğim ve bi türlü soramadığım şeyi sordum Selim'e.
Selim'in bin emre'den benim yüzümden dayak yemiş olma ihtimali beynimi kemiriyordu.
dayanamadım sordum.
-neden kavga ettiniz Selim. dedim.
-boşver abi, bitti gitti işte. dedi.
-olum söyle de ona göre paketliyim elemanı. dedim gülerek.
-abi sakın bulaşma, bak gidiyorum hem, kapandı mevzu. dedi
belli ki aklı başına gelmişti.
-tamam lan şaka yaptım da hadi söyle çatlatma adamı. dedim
-abi 3 top oynuyorduk geldi salça oldu yavşak, "hadi beyler bitirin artık oyunu" dedi, bizim mahalleden olmadığı belliydi o yüzden ses etmedik bıraktık oyunu mevzu çıkmasın diye. az oturduk sonra başka masa boşaldı, oraya geçtik. bizim masa daha yeniydi. 2 dk sonra bu bin yine geldi "biz burda oynıcaz" dedi. arıza çıkartmaktı niyeti, ben de daha fazla susamadım, "gibtir git lan" dedim, daha cümlem bitmemişti ki arkadaşları toplandı bir anda. itiş kakış oldu. bizimkiler bana "gidelim" dese de ordan dönmek olmazdı, yemiştik bi tak bi kere. dedi.
kardeşimin tıpkı bana benzediğini ilk defa bu kadar net görebiliyordum
-eee? dedim heyecanla.
-sonra mekan sahibi "çıkın dışarda didişin" diyince elemanlar beni dışarı çağırdı, çıktım ben de, bizim elemanları korkutmuş diğerleri, onlar da kaçmışlar amk kaldım orda dımdızlak sonrasını biliyorsun zaten işte amk. dedi
mevzunun benle alakası yoktu.
bin tamamen şans eseri bizim biladere sataşmıştı.
-neyse olan oldu, iyisin di mi? diye sordum.
-ben iyiyim de aklım sende kalacak, çocuk sizin durağın oraya yeni taşınan birinin kardeşi miymiş neymiş, mahallede falan karşılaşabilirsiniz yani dikkatli ol. dedi... -
-
1.
+20kardeşi olduğunu hangi ara öğrendi lan. emre gelmiş atarı yapmış salonda sonra kavga ıkmış arkasından babanla sen geldin selimi aldınız gittiniz. bu arada selim emrenin kız kardeşi olduğunu nerden öğrendi acil cevap yoksa ekrana yumruk atacam 3 saattir okuyorum.
-
-
1.
+7 -3kavga hemen çıkmıyor önce ali sataşıyor selim'e. o sırada sen "kim amk bu" diye sormaz mısın yanındaki arkadaşına.
-
2.
+5Sorarım da bu kadar çabuk nasıl yayılmış kızın taşındığı filan, neyse hikayeyi bozmaya gerek yok takipteyim
-
1.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!