+1
"eleştireceğine değiştirmeye uğraş", "beğenmiyorsan düzeltmeye çalış", "beğenmiyorsan defol git", "beğenmiyorsan gibtir git" (beğenmiyorsan kelimesini özellikle kullanmayı severler), "eleştiri yapmakla bir yere varamazsın, değişmesine yardım et", ve benzeri bir sürü ishal olmuş ağız sıçımı.
bu tak çukurunu ne zaman eleştirsem bu saçma laflardan birisini ya başlıklarımın altında, veyahut başka birisi eleştirdiğinde onların başlığının altında sürekli görüyorum. be hey gerizekalı milliyetçilik ve din zehrine bandırılmış sözde vatansever özde şeref ve onur yoksunu gereksiz yaratık, senin günden güne, oylarınla, menfaat para ve güç aşkınla, başkalarının hayatına müdahale ederek, kendi fikrini başkalarına empoze etmeye çalışarak, kendin gibi olmayanı dışlayıp, küçümseyip ezerek, ve hatta öldürerek, insanları inandığına, sahip olduğu ideolojiye, cinsel eğilimine, fikirleri ve düşüncelerine göre ayrıştırıp birbirine düşman ederek, doğaya ve insana duymadığın zerre saygıyla bulunduğun her yeri ve bulaştığın her şeyi mahvederek büyük bir tak çukuru haline getirdiğin bu lanet ülke için neden benim kılımı kıpırdatmamı bekliyorsun? neden bir başkası senin iğrenç pisliğini temizlemeli? sizin bütün bu yediğiniz taklar yüzünden bu lanet yer yaşanmaz hale geliyor. sadece "insan" olmak yeter diyemiyorsunuz, mutlaka ve mutlaka bir siyasi partiye, bir spor takımına, bir ideolojiye, bir inanışa veya inanmayışa bağlı olduğunuzu gösterme ihtiyacı duyuyorsunuz ve mide bulandırıcı kibriniz ile kendiniz gibi olmayanlar ve sizin gibi düşünmeyenleri aşağılıyorsunuz. hiç bir şeye tahammül edemiyorsunuz. izlediğiniz saçma sapan televizyon diziler ve yarışma programları üzerinden bile, internet üye olduğunuz saçma sitelerde bile son derece basit, sıradan ve bir o kadar saçma bir konuda birbiriniz ile ayrışıp kavga edebiliyorsunuz. dışarıdan bakıldığında kendinizi tırnaklarını çıkarmış saldırıya hazır bir kedi gibi gösteriyor, fakat o tapındığınız siyasiler, devlet adamları, tak püsür partileri, spor kulübü başkanları tarafından sizlere her dayatılanı kabul edip, kanun belleyip susuyor, ahırdan bozma evinizde sinek avlayıp yemlenmenize devam ediyorsunuz. hayatlarınız ve hayalleriniz ellerinizden kayıp gidiyor, "dur" diyemiyor, suçu başkalarında arıyorsunuz ve başkasına atıyorsunuz. yüzünüze gerçekler söylediğinde kızıyor, fakat hayatınıza müdahale edenlere ve sizleri kendi çıkarları için ayrıştıran, üstünüzden adi bir sülük gibi geçinen parazit para babalarına asla aldırmıyorsunuz. bir gibke için insanlığınızı ve onurunuzu satıyorsunuz. doksan milyonluk, fakat üç kuruşluk bir halksınız.
toplum olarak yerin dibine batmışsınız, dünyaya ve insanlığa kazandırdığınız tek bir yarar bile yok, sadece ve sadece desteksiz özgüveniniz ve mide bulandırıcı ırkçılığınız, milliyetçiliğiniz, dinciliğiniz, yobazlığınız, cehaletiniz, kurnazlığınız, ve insanlık tarihine yaptığınız sayısız kıyım ve katliam ile övünmeyi biliyorsunuz. ve başka milletten, başka inanışa sahip insanları, güzel ve iyi kalpli insanları hor görüp, keriz yerine koyup aşağılıyorsunuz. bu lanet tak çukuru ve içindeki lanet yaratıklar başlarına gelen her bir sömürüyü, her bir elim kazayı ve belayı, her bir manipülasyonu hak ediyorlar. bir de pişkin pişkin size def olmanızı veya bir şeyleri değiştirmenizi emrediyorlar. hiç biriniz insan değilsiniz. ve olamazsınız da. asla olamayacaksınız. kendinize yapıştırdığınız kimlikler sizleri yok edecekler. sadece insan olduğunun ona yeteceğini bilenler ve her türden insanı kabul edenler ise güzel günler görecek olanlar olacaklardır. diğer yaratıklar ne güzel bir hayatı, ne güzel hayalleri, ne hayallerinin gerçekleşmesini, ne de bir "değişimi" hak ediyorlar. umarım hayatınızın sonuna kadar böyle devam eder ve yitip gidersiniz.