/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 226.
    +6
    evet beyler. ne kadar şanslı binlersiniz ki bilgisayar buldum yardırıyorum direk. üç beş part atıcam hiç yoktan. zeyneple ilişkimiz gayet üst düzey bi şekilde başlamıştı. Ne edayla ne burcuyla böyle bişey yaşamamıştım. hele onun o zümrüt yeşili elbisesi gözlerimi kamaştırmıştı. ilk buluşmadan sonra bikaç gün mesajlaşarak ilişkiyi sürdürdük. aslına bakarsak kız iyi güzel hoştu ama bana göre biriki gömlek yukardaydı. ayak uyduramam heralde ona diye düşünüyodum içten içe. haddimizi bilecez beyler. her ne kadar hatunla çıkıyo olsakta takılıyo olsakta kendimizi bilmek çok önemli. zütümüzü kaldırıpta piyasadaki dışı jelatin içi kauçuk bebelere dönmeyelim diye haddimizi bilmek çok önemli. mesajlaşırken bunları aklımdan geçirdim sürekli. benim bazı esprilerimi anlayamıyodu. bazen çok fakir geliyodu ona. ailesi varlıklıydı. o yüzden pek yokluk görmemişti. derslerindefalan başarılı olmuş sürekli. sınavlara girmiş bi sürü. ama genede hayatı öğreniyim çalışıyım falan gibisinden hobi olarak düşünün birazda çalışıyo. zaten böyle ekmek kaygısı olmayanlarda böyle bi durum hep oluyo. daha sonra çalıştığım yerlerde çok gördüm böyle. neyse beyler. zeyneple olan fingirdemelerimin hepsini anlatmıycam. zamanla bi çok şey yaptık. film izlemeye sinemaya gittik. sağda solda yemek yedik. parklarda oturduk falan. burda herşey zamanla kendini göstermeye başladı. davul bile dengi dengine terimini buralarda anlamaya başladım. amk ne zaman bi parka gitsek otursak , çantasını mantasını bırakıyo masanın üstüne. en fazla omzuma yaslanıyo o kadar el ele tutuşmak farz zaten tutuşmayınca donuyomuşuz gibi başka bişey yaptığımız yok. bizde erkek adamız abaza olmasakta şimdi bi öpelim koklayalım falan gibisinden istiyorum bişeyler yapmak. ne sinemada yiyişmesi var. ne park köşelerinde fingir fingir zillilik yapması var. elekçi gibi ne zaman yanaşsam dirsek gösteriyo. sonra bi çok konuda fikir ayrılığı yaşıyoruz. ben diyorumişte gel şurda oturalım biraz soluklanalım. o yok orası kahve diyo. ulan kahve olsun amk nolur ki yani. camii kebir çay evi işte. duruyosun kapının önünden söylüyosun çayları. oturuyosun kapı önüne gene. içerde zaten emekli dayılar var namazı bekleyen ezanı kulaklarında. hele bazı dayılar var moruk. ezanı değil direk selayı bekliyo amk. okunsada ölsem modundalar. neyse bu kızla bu tür ayrılıklar yaşıyoruz. filme gidiyoruz ben hiç beğenmiyorum. o diyo işte yönetmenin bütün flmleriniizlediim nerdeyse gayet güzel subjektifyaklaşımar falan filan. bi yorumlar yapıyo aklınız durur. hele bi gün bana bi pgibolojik film izletti bu. amk hikayede bi tane sıpa var. cebinde bi tomar parayla otel odasına kalıyo. otu taku kameraya çekip duruyo. kafasından şokla öldürülen bi domuz var. video şeklinde. o domuzu geriye sardırıp duruyo bu mal sonra o şok cihazından alıyo bi tane.ve eve getirdiği kendi yaşıtı 12-13 yaşlarındaki bi kız mıydı erkek miydi neydi onun kafaya sıkıyo. kameraya çekerek tabi. nabıyo la bu tipini gibtiim diye bakıp duruyom bende. sonra aldı kamerayı eline başa sarıp duruyo görüntüleri. sonra bi kaç olay daha oldu bitti film. la gibiyim bu neydi şimdi dedim. la hani sıçarken tam yarıda kesilir tak yarısı içine kaçar bi türlü tam bitmiş hissi vermeden çıkarsın tuvaletten ya. sanki beş dakka sonra yeniden gelecekmiş gibi. aynen öyle kaldı içimde filmin başından sonuna kadar. sonunda da bi gib olmadı. ne bu şimdi dedim. anlamadın mı dedi.yoo neyi anlıycam hiçbişey olmadı ki filmde dedim. dediki çocuk bütün görüntüleri başa alarak zamanı geriye sardığını düşünüyo. arkadaşını yanlışlıkla vuruyo. ve tekrar drilmesi için tıpkı o domuz gibi başa sarıyo görüntüyü falan dedi. dedim ne gibindirik bişeymiş dıbına koyum ya. böyle taktan bişey izlemedim ben daha önce. yarak kürek fikirler arkasında bi tane kısa metraj uydur. yardır gitsin baş yapıt olsun amk. var mı lan böyle bişey. dedim ki yok abi kız her ne kadar mükemmel bi inci tanesi gibi olsada bizim yıldızlar birbirini tutmuyo.. ben keloğlanım o aykız amk. düşünün o filmlerde bile kavuştuktan sonrası gösterilmiyor. bi gösterseler keloğlan ben donu indirince içliği gören aykızın direk tekmeyi basacağını tüm seyirciler görecek. aynen bizim durumda öyle işte. içlik giyen adamdan binlik olmaz deyip dedim bizm yollarmız ayrı. daha önce çoksöyledim bunu ama bu sefer çok başka bi anlamı var ki biz birbirimize göredeğilz. ben sana göre biri değilim bunu anladım dedim. daha önce çoook salladım bu yalanı ama bu sefer ciddiydi. ne onu ne kendimi oyalamayım diye direkman bitirdim ilişkiyi. gayet güzel bi şekilde ayrıldık. ve sonra ne zaman görüşsek birbirimize selam verip arkadaş gibi takıldık. tabi aynı ortamda olmadığımız için böyle bişey söz konusu. yoksa ne eski sevgiliden arkadaş, nede kankadan sevgili yaparım. en başında kızdan kanka yada arkadaş etmem kendime. neyse beyler. böylelikle Zeynep defteri en güzel şekilde kapanan kız defteri olarak kapandı gitti tamamen.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster