derken artık içeri girsek mi dedi. hava aydınlanıyodu sabah olmak üzereydi. ben de aynen dedim kalktık içeri doğru yürüyoruz kolum omzunda hala onun. o da belimden sarıldı içeri geçtik. birer kahve yaptı bize oturduk mutfak masasında içiyoruz. eğer dedi ben senin yüzüne gelip senden hoşlandığımı söylesem bana aynı şekilde davranırmıydın ? dedi. ben bi durdum . duraksadım. ne diyecektim ki. sorduğu şey hakkında en ufak bi fikrim yoktu. ne tepki verecegimi ben bile bilmiyordum. sonunda "yüzüme gelip söyleseydin kısa sürede bu kadar sevdiğini belli edemezdin ki " dedim. " belki de belli edebildiğin için şuan böyleyizdir " dedim. o da gülüsmedi. haklısın dedi. o sabah onun sınavı varmış sanırım okulda. bi an durdu heycanlandı. aa dedi. tüm gece de uyumadık ya hani. uykusuzdu birazda. hemen söyledi sabahtan sınavı olduğunu. bende hay allah dedim neden akşamdan söylemedin uyurdun ben de uyutturmadım seni. çok önemli bi sınav değil dedi ama sınav sonuçta. sınavın varsa buraya neden geldin ki akşamdan yatılı oldugunu biliyodun zaten dedim. senin için dedi parmaklarıyla çenemi tuttu. sonra ben de gülümsedim. hemen koşarak çıktı hazırlanmam gerekiyor görüşürüz dedi. bende el salladım. öğleden sonra okula gittim. onu bulmam gerekiyordu