+2
Tıbba geçelim. Aristotales ve Farabi’den sonra üçüncü öğretmen diye anılan kişi Latince’de Avicenna diye geçer. Paris Evrenkenti, Tıp bölümü öğrencileri, St. Germanin Bulvarı’ndaki büyük konferans salonunda iki boy portresi ile karşılaşıyorlar: er-Razi ve Avicenna. Dört asır öncesine kadar Fransız evrenkentlerinin kapısında, heykeli bulunuyordu. Gravürlerde, Hipokrates’in ve Galenos’un öğretilerini mükemmelleştirirken görünüyor. Eseri, El-Kanun fi’t-Tıb kitabı ise, tıpçılar için bir nevi “kutsal” kitap olup, neredeyse bin yıla yakın süre evrenkentlerde gösterilmiş; her çağdaki tıp alimlerine yardımcı olmuş; ve modern tıptaki pek çok ilkeyi de içererek, her çağa ait bir eser olmuştur. On altı yaşlarında deneme yanılma ile pek çok muayene yöntemi öğrenmiş, yirmili yaşlarında ise, felsefe, mantık, ahlak, tıp, matematik, astroloji, müzik, dilbilgisi ve fıkıh dallarını içeren, ama bunlarla kalmayan pek çok dalda eserler vermeye başladı. Büyük bilginlerle mektuplaşıyor, fikir değiş-tokuşu yapıyordu. Eserleri, Latince, ibranice, Farsça, Türkçe, Rusça, Süryanice’nin yanısıra, hemen hemen tüm batı dillerine de çevrildi. Her kütüphanede, yazdıkları bulundu (ve hala hemen her ciddi kütüphanede bulunmakta; 1500 tanesi, istanbul kütüphanelerinde). Bu satırlarda, kısaca da olsa özetleyemediğim tüm bu başarı, deha, bilge; latince ismiyle, Avicenna kim mi? ibn-i Sina’nın ta kendisi.
Cebirden bahsetmiştik. Peki Cebir ismi nerden geliyor? Hemen söyleyeyim. Harizmi’nin Hisabü’l-Cebr ve’l-Mukabele eserinde geçen, el-cebr kelimesi, latinceye ve ardından batı dillerine çevrilirken algebra halini almıştır. işte Cebir’in geldiği yer.
Görelilik teoremi deyince aklınıza kim geliyor? Albert Einstein öyle değil mi? Peki ya size Einstein’dan on bir asır önce (ki 1100 yıl ediyor. Yani bir binyıl, bir yüzyıl. Onbir asır deyince o kadar etkili olmuyor da) EbuYusuf El-Kindi’nin (Avrupalılar Alkindius diye bilirler) ortaya çıkardığını söylesem? Kendisi şöyle demiştir: “Zaman cismin var olma süresidir. Zaman, mekan ve hareket birbirinden bağımsız değildir. Göğe doğru çıkan bir insan ağacı küçük görür.”