+76
-3
*
Kısa bir süre içeriye bakındıktan sonra kızlı erkekli bi grup kendilerini göstermek için bize el sallıyorlardı.
Aysel de onları görüp el salladı ve beni sürüklemeye başladı.
Bazılarıyla samimi bi şekilde bazılarıyla ayıp olmasın diye selamlaştıktan sonra yüksek sesle:
-arkadaşlar tanıştırayım, bu da şöförüm Ömer. dedi.
tamam doğruydu, şöfördüm ve bundan utanmıyordum ama orda öyle şıkır şıkır giyinmiş insanlar içine kadife pantolon, eskimiş bi gömlekle girdiğim için zaten utanırken bi de üstüne aysel'in bu hitap şekli iyice utandırmıştı beni.
örselenmiştim beyler.
hiç beklemediğim bir şeydi ve haliyle tepkisiz kaldım.
kendi aralarında mal mal gülüştüler ama benim bozulduğumu gören aysel durumu toparlamak için karı koca olduğunu tahmin ettiğim bir çifte bakıp erkeğe, kadını göstererek:
-ne var yani, sen de onun şöförlüğünü yapmıyor musun. diye ikinci mal esprisini yaptı.
yine tepki vermemiştim.
bizim için ayrılmış yere oturulduk.
2 sandalye vardı.
belli ki aysel huursu bu durumu önceden planlamıştı, ya da arkadaşları aysel nasıl olsa bir kırık bulur diye 2 kişilik yer ayarlamışlardı. bilmiyorum.
derken yemekler ve içkiler geldi.
kimi rakı, kimi şarap, bi kaç mal da bira içiyordu.
masada içmeyen tek kişi bendim.