+2
tek çocuk büyüdüğümden arkadaş edinme gibi bir alışkanlığım olmadı ihtiyaç falan da duymadım bugüne kadar. ama ergenlikte insan paylaşacak birilerini arıyor mâlum. o zamanlar msn çok meşhurdu. kotalı da olsa adslin de yeni palazlanmaya başladığı zamanlar işte. bir süre birkaç tane malla takılıp engelledikten sildikten sonra bi kız düşürmüştüm. ciddiye alınmıcak bir ortam olduğunu biliyordum ama bunla sohbet öyle ilerledi ki bir seneyi aşmak üzereydi ve her gün olmasa bile fırsat buldukça sık sık muhabbet ederdik. bir gün bir araya gelme hayalleri kurardık sık sık. ama farklı şehirlerde olunca e bi de ergenken tek imkanın üniversite tercihi oluyor hâliyle. 15 yaşımdan 19'a kadar aramız hiç ama hiç bozulmadı muhabbetten bir şey de eksilmedi. ama tam tercihlere geldiğimiz dönemde bu bana bozuk yapmaya eskisi gibi olmadığını imâ etmeye falan başladı. tamam amk dedim içimden görüşürüz. sonra bu tercih sonuçlarına kadar kayboldu ortadan. ben de unutmuştum zaten azar azar gözden ırak hesabı. sanal da olsa iletişimin düzeyini artırmak için o zamanlar yeni palazlanan face'i kullanmasını hep rica ederdim. neyse küskündük işte. bu ankarada idi ben de kızdım ya istanbul'u yazdım taşaklı bi puan vardı tuttu haliyle. amk o gün aramasın mı telden ne oldu ne yaptın diye? dedim böyle burası tuttu. o gün teli bir kapattı 2009'dan 13'e kadar hiçbir izine rastlayamadım. çok aradım çabaladım ama basiretim tutulmuştu. muhabbetlerimiz esnasında tanıştırdığı bir arkadaşı vardı onun ismi geldi aklıma. arattım baktım kızın arkadaş listesi herkese açıktı. beni bir heyecan aldı. bizimkinin ismini arattım ki dünyalar güzeli olmuş resmen ki çocukken bile ne kadar güzeldi gelmiş 20lerine. izine tekrar rastladığım gün benim için tam bir bayram gibiydi. ama ne göreyim, artık sevgilisi vardı. bir daha da ne ankara dedim ne adını andım. ne de bulunduğum şehri terketmek gibi bir amaç ve umuda kapıldım