+5
-1
Akşam telefonuma bir mesaj geldi saat 23.00 civarıydı mesajı atan handeydi. Beni aşıkların buluştuğu bir park var oraya çağırdı. Hiç düşünmeden yola çıktım.
Onu gördüğümde kırık bir bankın köşesinde elinde sigarasıyla oturuyordu. Oturduğu bölgeye ışık vuruyor ve aydınlanan yüzünü resmen bana gösteriyordu. Ürkek adımlarla yanına yavaş yavaş yaklaştım. Her adımı attıkça kalbim sıkışıyordu adeta. Yanına varınca titrek bi sesle merhaba dedim. Merhaba otursana dedi. Bir sigara uzattı ve sigaramı yaktı. Hiç konuşmadan sigaralarımızı içiyorduk. Ben ise dudaklarının arasından dumanlar süzülürken onu seyrediyordum.. Konuya ilk o girdi..
Bak dedi bak tamam önceden bişeyler yaşamış olabilirim ama bu seni sevmediğimi göstermez ben sevmeyi sende öğrenmişim cem hiçbirşeymiş sanki ben senle hayat buldum dedi..
Ben ise sade kokusu bana daha fazla gelsin diye burnumdan derin derin nefesler alıyordum. Sonra bende konuşmaya başladım.
Ben: inan bu aşk gün yüzüne çıkacak korkusuyla yaşamak benim için zordu. Ama sen gidince farkettimki aslında ben diye bişey yokmuş, biz varmışız ikimiz varmışız.. Ben sensiz bir cesetten farksızım eğer sen olmazsan yarım kalırım..
Hande: emin ol benim kadar yarım kalamazsın.. Hayat bana bir mutluluk verdi. Şimdi ise o mutluluğu benden söke söke geri alıyor. Ben üniversite için istanbula gidiyorum.. Biliyormusun aşık olurken çok kolay ama böyle gidiyorsun ya sanki içimde hayat bulmuş bişeyi biri çekip alıyor gibi..
Ben: Gidiyorsun evet bende gidiyorum.. Belkide bu son görüşmemiz. Ama biliyorum birdaha kalbim öyle atmayacak bir daha kimse senin kadar yüzümü güldürmeyecek.. Kimse sen gibi olmayacak.
Hande: kimse sen kadar benim aklımı meşgul etmeyecek.. Kimin adı geçerse geçsin senin adın geçtiğinde sıkışan kalbim bidaha sıkışmayacak..
ikimizde biryandan tebessüm ederken bir yandan ağlıyorduk.. Sonra ben elimle onun gözyaşlarını sildim oda benimkileri sildi.. Ayağa kalktık ona kollarımı açtım bu onu son görüşüm olabilirdi. Bana sımsıkı sarıldı ben ise burnumu saçlarına dayadım ve ciğerlerime onun kokusunu doldurdum. 5 dakika hiç bırakmadan sarıldık ve ağldık. Üstümdeki tişört handenin gözyaşlarından ıslanmıştı. Artık veda vaktiydi kollarımın arasından çıkıp parkın kapısına doğru yavaşca yürüdü.. Parkın hemen çıkışında bir kaldırım lambası vardı. Onun altına gelince durdu ve elini bana kaldırıp yavaşca salladı bu arada hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ben ise elimi sallarken vücudumda güç kalmadığını hissettim kalbimin üstüne bi ağırlık çöktü. Hande arkasını dönüp giderken ben daha fazla dayanamayıp dizlerimin üstüne çökerek onun gidişini izledim...
Bu onu son görüşümdü.. Şuan ne yapıyor ne ediyor bilmiyorum.. Tek bildiğim şey istanbulda. Polis olan babasıda tayinini aldırmış onların mahallesinden öğrendiğim kadarıyla.. Hande eğer bu yazdıklarımı okuyorsan, eğer hayat bir mucize yapıp bizi burdada karşılaştırırsa şunu bil hala unutamadım seni.. Resmin başucumda duruyor hala hergece öpüp uyuyorum.. Kimse sen gibi olamadı. Beni unutma ne olursun çünkü ben seni son nefesime kadar unutmuycam.. Seni seviyorum, gülüşünden öpüyorum..
Tümünü Göster