0
Üstten ışıklı bir banyo aynam var,1 sene öncesine kadar nerdeyse her gece geçerdim karşısına üstten ışığı açar konuşurdum kendimle, özgüvenimi hep yüksek tuttum ama yalan söylemeye gerek yok, bazı günler cidden saçlarım güzel şekil aldığında, ışık düzgün vurduğumda iyi göründüğümü düşünüyorum ama öyle "yakışıklıyım muagoyim" gibi bir iddiam olmadı hiç, ezilmişlik pgibolojimin temelinin de başlangıcını 3. sınıfta sınıfın ağır kaşar olan sarışın cücesine aşık olduğumu sanarak edindim, şimdilerde yalvarsa çay içmeye çıkmayacağım bir kız kendisi ama o zamanlar, bilirsiniz işte sarışın kız muhabbeti ayrıdır her zaman, lisede ortamım oldu, kızlarla güzel ortamlar kurdum,ne yaptıysam lise zamanı yaptım, üstünde 5 yıl geçti o günden bugüne bir daha ortamım olmadı dışarda,3-5 arkadaş sadece, belki de ona karşı olan yenikliktir bu pgiboloji.
Amma velâkin,bu yine de kadınları beğenmememi desteklemiyor.
Mizojinist bir insan olduğumu belirteyim bu arada, belki de bunun kaynağı da kadınların genelinin dış görünüşe odaklı olması ve benim mizojinimden gelen, çivi çiviyi söker mantıklı, onlara acı verme yolunu deneyerek beğenmeme durumumdur, beğenmediğimi söylerim.
Detaycı bir insanımdır bir de,arada arkadaşlarım gelir kanka gel az gülelim deyip 1-2 kız resmi açarlar ben de incelerim 1 dakika sonrasında da "sivilcelerini shoplamış, kaşlarını yamuk almış, rujunu taşırmış" vb. şeyleri biraz dil oyunuyla süsler komik bir şekilde anlatırım.
Kadınlara olan nefretten mi geliyor aceb bu?