/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    +5
    yazlıktan döndükten sonra pek ciks hikayem olmadı

    açıkçası uzun bir süre. çünkü o çocuğa bağlanmıştım başka kimseye bakmıyordum. o da başka şehirdeydi falan filan. aslında bu kısımları anlatmasam da olur ama ilerde lazım olacak bilgiler vardır belki, 1 sene atlamayalım.

    evet arkadaşlar yazlıktan döndükten sonra şehre geldim tekrar. aşkımla telefonda konuşuyorduk sürekli. tabi haftalar geçtikçe daha az konuştuk, haftalar geçtikçe neredeyse hiç konuşmamaya başladık. yine de onu seviyordum, mühürlenmiş gibi bir şeydim ciksten sonra. başka çocuklara bakmıyordum.

    talibim de çoktu. çevrem geniştir benim, güzel bir kızın çevresi geniş olunca talibi de çok oluyor. ama umursamıyordum. derhaneye başladık, çünkü bazı başarısız sonuçlar alıyordum okulda. yazlıktan ayrıldıktan sonra aylar geçmişti artık. bir iki haftadır yine telefon trafiğimiz artmıştı, yine onu ne kadar sevdiğimi falan hatırladım.

    ardından bu bir gün bizim şehre geldi. çok mutlu olmuştum. teyzelerinde kalıyormuş, anneleriyle toplu halde gelmişler yani. onunla buluşacaktık ama ilk gün dedi gelemem. ikinci gün de gelemeyeceğini söyledi. üçüncü gün ise seninle önemli bir şey konuşmam gerekli diyerek buluşmaya çağırdı.

    merak etmiştim ve gittim. cafede oturuyordu, boynu biraz eğikti. saçları böle öne doğru eğikti, (gossip girlde nate var ya, saçları onun gibi duruyordu işte), beni görünce yüzünü kaldırdı hafif ve sahte bir gülümseme yolladı. korkmuştum kötü bir şeyler olduğu belliydi. onu görünce sarıldım, o da sarıldı ama mesafeliydi, öpmedi, öpmeme de izin vermedi.

    oturdum sandalyeye ne oldu dedim kötü bir şey mi oldu.

    sana, dedi. uzun süredir söylemek istiyordum ama söyleyemiyordum. son dönemde telefonlarımız da artınca hiç söyleyemedim dedi. neyi dedim. xxxx dedi. yavaş ve sesi titreyerek konuşuyordu. ben daha fazla devam ettiremeyeceğim başka bir kıza aşık oldum 10 gündür de çıkıyoruz dedi.

    şoka girmiştim, böyle etraf kararıyordu resmen. insanın ruhu bedeninden çıkar gibi oldum, sanki kendimi ben kontrol etmiyordum. ne yapacağımı bilemedim çantamı alıp ayağa kalktım. özür dilerim dedi suratıma aptal aptal bakarak. gözümden yaş geldi ve ağlayarak cafeyi terk ettim.

    arkamdan gelmemişti. caddede taksi bekledim 3-4 dakika. o sırada telefonumu yere atıp ayağımla parçaladım. sinirden ne yaptığımı bilemiyordum. taksiyle eve döndüm. 1 hafta hasta gibi yattım, sömestırdı okula gitmeme gerek yoktu zaten. 1 ay boyunca da hep depresyondaydım. az konuşuyordum, az yemek yiyordum.

    sonra bir gün bir talibim daha geldi.

    kankam dedi ki işte şöyle iyi çocuk böyle iyi çocuk. şuradan tanıyorum buradan tanıyorum. tamam dedim, gelsin görüşelim. görüştük, umrum’da değildi kim olduğu kafa dağıtıyordum sadece. çıkmaya başladım bununla. daha hızlı ilerliyorduk, elini tutuyordum öpüşüyordum.

    her şeyi beni aldatan puşta olan sinirimden yapıyordum. sinemada yiyişiyorduk, kendimi elletiyordum. bu çocukla ilişkimizi bir liseli ilişkisine göre uzun sürüyordu. 1.5 aydır çıkıyorduk. ondan hoşlanmaya başlamıştım artık.

    bu sırada, beni aldatan puştla ortak bir arkadaşım vardı. o geldi şehre, yazlıktan bir kızdı o da. sordum ne yapıyor falan diye. çıkıyor o kızla dedi. sinirlendim iyice, ağladım. hatta o dönem sigara içmeye başlamıştım. günde 2 tane falan sigara içiyordum. özentilikten mi kendime zarar vermek istediğim için mi hala bilmiyorum.

    çocukla buluştuk yine bir gün
    (bundan sonra aşkım dediğimde yeni çocuğu anlayın)
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster