Istanbula gelmemin uzerinden üç gün geçmişti.5nisan sabahi elimde kahvemle zor uyanik duruyordum. Araştirmalar yogunlaşmişti ve her saniye bilgi almaya devam ediyorduk. Telefonum caldi actim.
-edward,we'll coming at nine.
-okay,i'm waiting.

aksam dokuzda çelik yelek, hayaletim ve çantamdaki monte edilmemis otomatik tufekle evden çiktim. arabaya bindim ve hizla uzaklaşmaya başladik. Beyaz şahinle yol aliyorduk. Surucuyu ve diger iki kişiyi tanimiyordum,yol boyunca da tek kelime etmediler. Sonunda gecekondu gibi bir evin 100metre uzaginda durduk. Surucumuz aractan inip eve dogru yaklaşti. belindeki silahi cikarip kilidini açti ve yavaşca kapiyi çaldi.o sirada mahallenin cesitli yerlerinde siradan insanlari oynamaya başlamiştik. bakkala girip çikolata aldim ve yiyerek ciktim disari. hedef evin arkasina yanaştigimda bagrismalari duydum. cikolatayi cope atip evin ilk katindaki pencereye kolayca uzandim ve iceri girdim."gelmeyin!" Diye bagiriyordu icerdeki adam. arkadan yanastigimda elimdeki silahi kafasinin arkasina indirdim. bayilmisti.arabaya bindirip uzaklaştik.