+137
*
huur çocuğu abim sevgilisi olan bi kıza musallat olmuş, sevgilisi ve arkadaşları tarafından çok pis dayak yemiş, olay büyümüş mevzu uzamıştı.
Evde sürekli bi gerginlik vardı.
Annem sürekli Kerem abim bu gün eve nasıl gelecek diye ağlayarak bekler olmuştu.
Abim eve her geldiğinde bi taklar oluyordu.
Bi geldiğinde kaşı açık, bi geldiğinde elinde yüzünden yeni hiç bişey yok ama gömleği kana bulanmış.
Abim bu mevzu yüzünden babamla burun buruna gelmiş zaten maddiyattan dolayı güllük gülistanlık olmayan evdeki huzurun dıbına koymuştu.
Babam bazı geceler eve gelmiyor bazı gecelerse çok geç geliyordu.
Tabi o zaman rakı şimdiki gibi değil, gariban içkisi, babam eve her geldiğinde ciğerlerim anason doluyordu.
Rakıyla bu şekilde tanıştım diyebilirim beyler.
Annem güçlü kadındı kolay kolay yıkılmazdı ama babam da eve gelmeyince kadın iyiden iyiye kötü hissetmeye başlamıştı kendini.
Bi tek ablam vardı dayanağı.
Belki bi de ben olurdum ama hem okul hem iş derken eve gelince ya direk yatıyor evde kavga gürültü varsa Emrah’ı arayıp evin aşağısındaki parka gidiyorduk.
Emrah’ın hayatı benimkinden leşti bilirdim ama o kadar ısrarıma rağmen daha 1 kere anlattığını duymadım amk.
ne zaman sorsam hem “boş koy” derdi. bu lafı da ondan öğrenmiştim.
Yıllar yılları kovaladı beyler, abim o mevzudan dolayı 1 yıl süren mahkemelerden sonra adam yaralamadan 4 yıl yedi, mapusa girdi, annem perişan babam desen evin yolunu kaybetti, benden 2 yaş küçük olan kardeşim Selim lisede bi hatunun yoluna okulu bıraktı tak yoluna gitti, yani ablamı saymazsak aralarından en düzgünü ben çıkmıştım amk, seviyeyi sen düşün.
Derken lise bitmiş sonunda en azından lise mezunu olmuştuk.
Üniversiteye gitmeye ne niyetim vardı, ne maddi gücüm.
Annemle ablamı da aklı bi karış Selim’e emanet etmek zamanında 12 adaları italyanlara bırakmamız kadar saçmaydı.
Üniversiteye gitmeyecek sanayide gittiği yere kadar çalışmaya devam edecektim.
Taa ki onu görene kadar………