1. 101.
    0
    ben de kahvem bittikten sonra televizyonu kapattım, bir kahve daha yaptım ve o sıralar yeni başladığım schopenhauer'un "aşkın metafiizği" isimli kitaba devam ettim.
    zaten ağır bir dille aşka mantık tarafından yaklaşan kitap bunaltımı depreştirdikçe depreştiriyordu. kitabı bırakamadım ve bitene kadar okudum. bitirdikten sonra pesimist bakmaya başladım herşeye. zaten bu konuda kolayca paranoyaklaşan ben adeta doping almış gibiydim.
    oturduğum yerde sorguladım kendimi. genel olarak kafamdan geçenler;
    "bitmicek mi sanıyosun bu ilişki? nasıl olsa bitecek! zaten ilk ilişkisi de ben değilim, en ciddisi bile değilim! benden önce allah bilir kaç kişiyle sevişti lan? huur yaaaaa o gün nasıl da girdi pozisyona! olum nasıl bir salağım lan ben! bir o- ros- pu ya bağlandım lan! ayrılınca ne olcak? azğlayıp sızlicam ve elime ne geçecek? sadece her geçen ona daha çok bağlanıyorum, daha da yükseliyorum. yol yakınken bitirmeli bunu ki,

    ne kadar yüksekten düşersem, o kadar çok yaralanırım"

    evde iyice şizofrene bağlamıştım. zaten çok koyu kahve içmeme rağmen sanırım 6. kahvemi içmiştim hiçbirşey yemeden 1 paket sigara ise çoktan bitmiş, 2ci paketin ortasındaydım.

    "nerde o şimdi? yok! demek ki değişen bişey olmicak"

    kendi kendime söylediğim bu herşeye kendimi inandırmıştım.
    ···
   tümünü göster