+5
Kafam daha da karışmıştı.
Kendime sorduğum sorulara kendimin cevap vermesini beklerken, bir de o çıkmıştı ortaya. Peki ne cevap verecekti?
Aslında zaten belliydi cevap. insanoğlu acı çekmeyi sever ya, bildiğim cevabı bir de ondan duymak istiyordum. Kalbimin kökünde küçücük bir umut yok da değildi. Kim bilir belki de evet der. Bu karmaşayla sabaha kadar uyuyamadım. Kâh kabul etme ihtimali ile gülümsedim, kâh vereceği 'hayır' cevabından sonra kendime 'hayırlısı' diyebilecek miyim?
Diyemeyeceksem ne yapacağım? gibi sorularla boğuştum..
Sabah olmuştu, uykusuzdum, uykum da yoktu aslında. Peki ya o uyumuş muydu? Beni düşünmüş müydü? Bilmiyordum ve bunların cevabı için akşamı bekliyordum.
Hayatım boyunca her şeyi belli standartlar içerisinde yaşadım ve onu da yalnızca akşamları arıyordum. Yine öyle yapacaktım..