1. 126.
    0
    şunları şimdi telefon açıp suratına saymak vardı da... bak oğlum sana en başından beri kılım. eskişehirde bir başınayken, serenle aran bozulmasın diye senin gibi bir "potansiyel gibicisine" yalvarırken, gelip bana annem tarafım buralı bak 50 kişi toplayıp geliyorum demiş birisin, nasıl bir ödlek olduğun buradan belli ki, sana adres bile verdim. neymiş kafamda bira şişesi kıracakmış. sen ne diyorsun amın evladı diyemeyip serenin bir alakası yok diye tekrarlamakla yetindim yine.

    sonra düzelme emareleri gösterirken gelip sereni gibtim, serene aşık olan bir malsın, bu kafayla gidersen gibilenin çok olur dedin, bile isteye canımı yaktın... bak o kafa nasıl senin suratında patlayacak gör. bile isteye nasıl can yakılır onu göstereceğim sana.. şeklini şemalini, telefonunu, okuduğum bölümü, adresini, hangi hecede es verdiğini, o garip şiveni, cümlede yüklemi-özneyi nereye koyduğunu hepsini kaydettim o kafaya... senin gibi bir huur çocuğu olsam farkındasındır eskişehirde sana öyle bir oyun oynardım ki, evinde yemeğimi senden yer gece de bunları boğazından getirirdim.

    şimdi iyi hissetmiyorum fiziksel olarak ama toparlanınca elbet oraya geleceğim, arkadaşlarım orada. belki sen orada olmayacaksın fakat bunu unutmayacağım. bak mesleklerimiz yakın, sektör de o kadar geniş değil. bir konferans olur, çalıştay olur, bir şeyler olur hayat boyu inanıyorum ki mutlaka denk geliriz. 50 yaşında da olsam sana o gün bir insanın canı nasıl isteyerek yakılır onu göstereceğim... illa seni bulurum bunu sen de biliyorsun. ufacık bir bilgi kırıntısından ne yaptığın hakkında onlarca bilgiye ulaşabildiğimi biliyorsun. zütündeki donu alırdım haberin olmazdı... neyse klavye delikanlılığı yapmaya uzatmaya gerek yok. şu kadar söylüyorum o kadar nefret doluyum ki sana yere yatırıp kalbini çıplak elle sökebilirim...
    ···
    1. 1.
      0
      okumadım
      ···
   tümünü göster