1. 76.
    0
    son...

    bu mektubu yazıyorum çünkü artık senin kaybedebiliceğin bir ben, ya da benim kaybedebiliceğim bir sen yok. artık biz diye bir şey de yok. şu birkaç aydır belki beni en çok dinleyen oldun, sessizliğimde bile... ve şimdi ben hayatımda bir zamanlar çok önemli bir dinleyici olan senin yokluğuyla boğuşuyorum. kendi kendime yazıp okumaktansa, senin bu mektubu okuyup tepki vermemen fikri beni biraz daha rahatlatıyor.
    insan ne kadar çok şey söylese, ya da elinden geldiğince kendini ifade etse de, derinlerde saklı bir şeyler mutlaka kalıyor. onlar da artçı depremler olarak, seyrek aralıklarla ruhu ve bedeni vurmaya devam ediyor.
    geçen gün evde, aylar önce sana yazdığım mektubu buldum ve şimdiki benle o zamanki beni karşılaştırdım. evet, çok değişmişim. o heyecan... bir varmış, bir yokmuş.
    işte bu günler hayatın bizli kısmının anldıbını yitirmeye çabaladığı, bizli umutların tükendiği anlardan birkaçı. kendimi kandırarak, hep iyi yönünden bakmaya çalışmıyorum artık, çünkü bu kendini kandırma işinin karşılıklı olmazsa yürümeyeceğini öğrendim. aramızdaki şüpheler yaraladı beni ve seni.
    insan böyle dönemlerde geriye dönüp sürekli sorguluyor kendisini ve karşısındakini, içindeki öfkeyi ve şefkati. eskiye dönüp o güzel günleri hatırladıkça yüzümde ısrarcı olsa da buruk bir gülümsemeyle oturuyorum, yumuşamadan edemiyorum.
    artık içimde bir yanı hiddet diğer yanı ise özlem olan madalyon eskisi kadar keskin sınırlara sahip değil ve katı sınırları olan duygularım yavaş yavaş birbiriyle karışmaya başladı. bu karışık duygularsa yerini git gide dinginliğe bırakıyor.
    şu an olmasa da ileride bir gün içimde seninle iletişim kurma isteği uyanabilir. tüm o sölediğim, tükürdüğüm sert sözleri yalayıp yüzüne bakmak zorunda kalabilirim. eskiye olan sonsuz ama yıpratıcı bağlılığım bana hiç düşünmediğim şeyler yaptırıyor bazen. artık sen de geçmişimin bir parçası olacaksın, izin kalacak; arada bir hissettirecek kendisini, hiç olmadık zamanlarda. artık eskisinden daha da güçlüyüm. başım dik, utanmıyorum beni ben yapanlardan.
    senin ve benim de bir ilişki yürütebilmemiz zormuş aslında düşündüm de... olmazmış, ama bilmek için yaşamamız gerekirdi. kim ne derse desin... yaşandığı zaman içinde hepsi gerçekti... tüm söylenenler, tüm yaşananlar, tüm hissedilenler ve söylenemeyenler...
    yaşandığı zaman içinde güzeldi, ne kadar kötü biterse bitsin... geriye kalanlarsa gerçekleştirilmemiş hayaller ve başka birkaç şey...
    bir de bazı soru işaretleri kaldı bende, yanıtlamak istemezsin nasılsa... ve ben...

    eskiden de olduğu gibi... öpüyorum seni
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster