çabucak bitti görüşme zamanı sarıldık birbirimize. etrafta ağlayan anneler babalar kardeşler. ulan bu suçu işlerken sıkıntı yok herkes burda ağlıyor. "ağlama sakın sinirlernirim" dedim anneme. benim sinirli hallermi hep o gömüştür canına yandığım. "yok oğlum ağlamam bir kaç güne evindesin işte"dedi. koğuşa geçtim. artık aldığım nefesi de hissedebiliyordum. daha güçlüydüm. koğuşa geldim çocuklara yemek haberini verince sevinçten havalara uçtular. bu muallaklerde sevinmeye bahane arıyor. ulan salihi göremedim nereye gitti dedim. kusmuş bir iki kere ateşlenmiş soğuk algınlığı dediler. revire gitmiş. derken oda geldi. hadi dedim bir satranç turnuvası. biraz ateşi çıkmış herhalde. iğne yapıp göndermişler. askeriye gibi dıbınakodumun reviri. hertaka novalgin yapıp gönderiyorlar. kanserim diye git. novalginle tedavi edeceklerini sanarlar. hadi dedim biz satrançla başlayalım 4 kişi batak atsın 2 kişi de tavla atsın çapraz turnuva atalım. kabul ettiler hoşlarına da gitti. tabi satrançta yine ağzıma sıçtılar. batakta harcadım gerçi hepsini. akşama tabildot tatlısından 2 fazla kazandım. neyine iddaya gireceksin. ya süt muhallebisi yada sütlaç dıbınakoyayım. ikisinide sevmediğimden. çocuklara verecektim yine büyük ihtimal. çokta umrumda değildi açıkçası.